Yaralarımızı sessizce görenler, sabırla paylaşmamızı bekleyecek kadar incinmemizden sakınanlar değil miydi gerçek sevenlerimiz?
Sevgi sabırdı, inançtı, hissetmekti, anlamaktı.
Hayat, acı ve sevginin zıtlığında yaşanan bir ikilemde çalışan bir denklem gibiydi. Acılar paylaşılarak azalır, sevgi paylaşılarak çoğalırdı, hayatın temelinde daima paylaşmak vardı. Cennet ancak paylaşılarak kurulabilecek en güzel yer değil miydi?