Gönül l

Gençlere bir dizi öneri vermem gerekirse şunları söyleyebilirim: Kibarlık ve nezaket fark yaratır. Haklı olmaya takılma haklı kalmaya çalış, alçak gönüllü ol. Emeğe saygı göster. Şikayet etme, kurban rolü oynama. Zamanını iyi yönet, zamanını yönetemeyen hayatını yönetemez. Sağlıklı alışkanlıklar edin, sosyal becerilerine önem ver,hayatının kalitesini hayatındaki insanların kalitesi belirler. Gelecekte ne olavağın bugün ne yaptığına bağlıdır. Bugün kaçındığın sıkıntı, gelecekte elde edemediklerin için duyacağın pişmanlığın yanında çok küçük kalır. Sahip olmak istediklerini hak etmek için mücadele etmek gerekir.
Reklam
Genelde şans ile talih karıştırılır. Şans insan iradesinin dışında gerçekleşir ve rastlantısaldır; talihi ise insan kendisi yaratır. Be bizlerin , talihli olarak nitelediği kişiler başarılı olan insanlardır. Çünkü kendi talihimizi kendimiz yaratırız.
Psikolojik sağlamlığın dört ayağı vardır. Birincisi,umuttur. Umut, gelecekle ilgili olumlu beklentiler içinde olmaktır. Umudun kendi içindeyse üç adımı vardır; bu adımların birincisi hedef, ikincisi strateji ve plan, üçüncüsü ise eylem üstünedir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ülkemizde takıntı derecesinde eğitim başarısına odaklı bir düşünce,dahası akım gelişti. Oysa eğitim başarısı odaklanmaya ve bireysel gayrete, hayat başarısı ise yaparak sonuç almak , zorluklarla mücadele etmek erken yaştan başlayarak hayatın içinde öğrenilir.
Özsaygı olduğunda başarısız olduğumda da değerli olduğuma inanırım. Dahası, “Bir dahakine tekrar deneyip üstesinden gelir, başarılı olurum,” diyebilirim. Özyeterlilik ise düştükten sonra kalkmak, devam etmek, üstesinden gelmektir.
Reklam
İhtiyacı olanlara yardım edenler maddi olarak daha sınırlı imkanlara sahip olanlardır. Vicdan, “kimse görmeyecek ama ben bileceğim “, demektir. Vicdan, erdemdir. Bugünün Türkiye’sinde erdem biriktirmekten mal ve para biriktirmeye geçildi.
Bugün insanların önlerine hayat diye konulan günde sekiz saat çalışmak, iki üç saat yollarda vakit harcamak, yöneticilerini memnun etmek… Üstüne üstlük bunun karşılığında onlara sunulanlar ancak yaşayabilecekleri, hatta sadece temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri kadar para… Durum böyleyse orada yaşamın anlamı elbette sorgulanır.
Ne kadar paranız olduğunu bilirsiniz ancak ne kadar zamanınız kaldığını asla bilemezsiniz. Bu nedenle sevdiklerinizle kurduğunuz ilişkilerde yarattığınız duyguya dikkat edin. Çünkü sizden sonra yaşamaya devam edecek olan sadece bu duygulardır.
Değişimler karşısında dirençli ve sabırlı olmak, hep ''şimdilik'' diye düşünmek gerekir. Kötü şeyler olduğunda ''şimdilik'' demek önemlidir. Unutmayın, hayat son nefesimize kadar bir inşa sürecidir.
İlerisi için iz bırakmak; kimi zaman dağı taşı korumak olduğu gibi, kimi zaman kedileri, köpekleri doyurmak ,onları sahiplenmek de olabilir. Önemli olan, inandığımız değerler için mücadele etmektir. Böylelikle kendimizi aşan bir amaca hizmet ederiz. Bu farkındalık veya bilinç hali de ancak vicdanımızı geliştirerek olur.
Reklam
Amacınız sizin kutup yıldızınızdır. Amacınıza duygusal olarak ne kadar bağlıysanız o denli kararlı ilerlersiniz. Bunların dışında sebat etmek ve tutarlı olmak da önemli.. Sebat ve kararlılık, yakaladığınız ivmeyi diri tutar. Disiplin ise hayat başarısının temelini oluşturur.
Hepimiz ölümsüz olmayı çok istiyoruz. Fiziken bu mümkün değil ancak öldükten sonra da hatırlanmak isteyenler, ihtiyacı olanlara zamanlarını, varsa da paralarının bir bölümünü yönlendirmeye gayret etmeli; hatta bunu alışkanlık haline getirmeliler.
Görüleceği gibi üretilmiş yapay zekanın egemen olacağını düşündüğümüz bir dünyada insana ait beceriler öne çıkıyor. Çünkü bugün olduğu kadar en az birkaç on yıl daha şu iki disiplin her işi ve konuyu yatay kesecek: teknoloji ve psikoloji. Bu nedenle insan ilişkilerinin konu olduğu her yerde kırılmadan yaşamak mümkün olmayacak ancak kırıldığımız yerden güçlenerek devam etmekten başka şansımız yok.
Anlamlı bir hayat, kişi ve toplum için değer taşıyan bir üretim içinde olmak, uyumlu bir ilişki içinde hayatı paylaşacak bir hayat arkadaşına sahip olmak ve kendini aşan bir amaca hizmet ettiğine inanmakla mümkündür. Çünkü anlam arayışındaki bir hayat son nefesine kadar inşa aşamasındadır.
İbn Haldun'un on dördüncü yüzyılda ifade ettiği, ''coğrafyanın kader olduğu'' gerçeğini artık herkes öğrendi ancak sadece coğrafyanın değil, ömrümüzü geçirdiğimiz dönemin de kaderin bir parçası olduğunu yaşayarak öğreniyoruz.
Sayfa 9 - KronikKitabı okuyor