O dakikaya kadar saklambaç oynayan iki çocuk kadar çılgın ve manasız bir sevinçle birbirimizi arıyorduk, ikimiz de henüz birbirimizi görmemiştik. Fakat bu görmeden, konuşmadan çok taze ve tatlı bir haz alıyorduk. Bundan daha manasız ve çocukça bir şey olamazdı ve sırf bu manasızlık içinde iki yaramaz çocuk gibi mesuttuk.