Gülşan Hilal ÇELİK

158 syf.
·
Puan vermedi
Shakespeare diye biri gerçekte yaşamış mıydı? Shakespeare denilen kişi Francis BACON mıydı? Shakespeare eş cinsel miydi? Shakespeare çapkın mıydı? Dünya edebiyatı terazisinin bir kefesinde Shakespeare olsaydı o kefe daha mı ağır basardı? Kafamda onlarca soru ile başladığım bu kitabı severek tamamladım. Aşkın, ihanetin, bekleyişin, öfkenin, sevincin, umudun ve daha sayamadığım pek çok hissin ele alındığı çarpıcı bir eser. Okunur. Okuyunuz.
Soneler
SonelerWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218,9bin okunma
Reklam
155 syf.
·
Puan vermedi
İsmi verilmeyen kahramanımızın Karayip'lerdeki bir adaya bir fizikçi grubuyla gidip yaşamını sorgulaması, kabuk adam Tony ile yaşadıkları süre boyunca ve sonrasında yaşadığı aydınlanma anlatılıyor. Yazarın ilk kitabıymış ve okuduğum ilk kitabı olması da hoş bir tesadüf oldu. Öteki olmanın, kendine ve topluma yabancılaşmanın iyi işlendiğini düşünüyorum. Tavsiye ederim.
Kabuk Adam
Kabuk AdamAslı Erdoğan · Everest Yayınları · 20184,321 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Okumaya başlamadan önce her kitabında "Nihan KAYA beni daha fazla şaşırtamaz, sarsamaz, etkileyemez." diyorum ve kitabı okurken tam tersi yaşanıyor. Nitekim bu kitapta da öyle oldu. Daha önce yazarın pek çok kitabını okumuş ve bakış açısına hayran kalmıştım. Aynı görüşte olmadığım zamanlar yok değildi fakat bende yeni pencereler açmış
Seni Feda Etmeyeceğim
Seni Feda EtmeyeceğimNihan Kaya · Eksik Parça Yayınları · 0473 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
72 syf.
·
Puan vermedi
Uzun zaman sonra bir kitap beni tokatladı. Evet, manevi bir tokat yedim. Bir şeyleri anladım, fark ettim ve fark etmenin acısını yaşadım. İnsan doğar doğmaz kendini bir ailenin içinde buluyor. İstisnalar elbette vardır ama bir bebeği, çocuğu biri yetiştiriyor. En azından bunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. Peki ebeveynimiz bizi dış dünyanın kötülüklerine karşı hazırlarken kendi kötülüğü karşısında ne yapıyor? Hiçbir ebeveyn kusursuz değildir. Öncelikle bunu idrak etmeliyiz ama bu şu demek değildir: Çocuğa dilediğimi (bilerek ya da bilmeyerek) yapayım, biri beni eleştirirse "Ama hatasız insan olmaz ki." diye kendimi savunayım. Böyle bir şey kabul edilemez. Kendimize veya bir başkasına yaptıklarımızla yüzleşmemiz gerekiyor. Bu kitabı derhâl çocuğunuza okutun. Çocuğunuz yok mu? Var canım. İçinizdeki çocuk var. Zaten yazar da tam olarak ona okutmanızı istiyor, ona sesleniyor. Bu kitapta gerek doğurduğunuz çocuğa gerek içinizdeki çocuğa karşı bakış açınızı değiştirecek bir şeyler var. Yer yer boğazınızı düğümleyebilir ama endişelenmeyin. Kitap bitince gelen aydınlanma sizi mutlu edecek.
Bütün Çocuklar İyidir
Bütün Çocuklar İyidirNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20193,472 okunma
725 syf.
·
Puan vermedi
"İkinci Yeni"nin bana göre en başarılı şairi olan Ahmet Turgut UYAR'ı okuma sürecim birkaç yıl öncesine dayanıyor. Bir kitapçıda "Göğe Bakma Durağı"nı edinip okumuştum. Yıllar sonra bütün şiirlerinin yer aldığı bu kitabı satın aldım ve kitaplığımda bir gün okunmak üzere muhafaza ediyordum ki Şiir Tahlilleri dersinde
Büyük Saat
Büyük SaatTurgut Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 20197,3bin okunma
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
Şiirin hayatımdaki yerini tarif etmem zor. Özel , ayrı bir tür. Bir şiiri, şiir kitabını, şairin dilini kolay kolay beğenmem. Bu konuda müşkülpesent olmakla suçlarlar beni. Fakat günümüz şiirine baktığımız zaman gerçek şiir gurmeleri bana hak verir. Günümüz şiirini beğenmediğimi itiraf etmiş oldum sanırım. Birhan KESKİN de bu kapsama giren biri, çağdaş şiir yazar fakat onu diğerlerinden ayrı tutuyorum. Yapay, yavan değil yazdıkları. Türkçeye hâkim bir şair. Bu da şiirlerini okutuyor. Onun şiirleri bende hep "acı" kavramını çağrıştırıyor. Zaten şiir de acının dile gelişidir bana göre. Şairin okuduğum ikinci şiir kitabı. Okumaya keşke bu kitabından başlasaydım diyorum. Daha önce okumadıysanız bu kitaptan okumaya başlamanızı tavsiye ediyorum.
Y'ol
Y'olBirhan Keskin · Metis Yayınları · 20145,3bin okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
Edebiyatımızın Stefan ZWEİG'ı olarak değerlendiğim Mehmet RAUF'tan iki öykü... Kitaba adını veren "Bir Hastalığın İlacı"nda karısını aldatmak üzere olan bir adamın rezil oluşu anlatılıyor. "Verven" adlı ikinci öyküde ise güya aşka tövbeli bir adamın hafifmeşrep bir kadına tutulması ve yaşadığı içsel savaş anlatılıyor. Kitapta en sevdiğim nokta şu oldu: Yazarın yani Mehmet Rauf'un kendini saklaması. İhanet güzellemesi yapmaması. Kitabı sevdim. Zaten oldukça kısa. Elinize aldığınız gibi bitireceğinizi tahmin ediyorum. Seval ŞAHİN tarafından sadeleştirilmiş metinler. Sevmediğim yönü yazım kurallarına uyulmamış olması.
Bir Hastalığın İlacı
Bir Hastalığın İlacıMehmet Rauf · 2021456 okunma
76 syf.
·
Puan vermedi
"Edebiyatın gamlı prensesi" olarak anılan Tezer ÖZLÜ'nün kaleminden okuduğum üçüncü kitap bu. Önceki kitaplarda da bu kitapta da düşüncelerini cesurca açıklamış Tezer. Döneme, yaşama, kendinden önceki neslin yaptığı saçmalıklara ve şimdi de kendi yaşadıkları gibi yeni neslin de öyle yaşamasını isteyenlere karşı isyan bayrağını çekmiş. Ona "gamlı prenses" lakabını kim, neden verdi bilmiyorum ama Tezer denilince aklımda tek bir kelime canlanıyor: başkaldırı. Bu kitapta da bolca olan bir şey. Okunmasını tavsiye ederim. "Çocukluğumuz üzerine kâbus gibi çöreklenenler, bilinçli yıllarımızı elimizden alamayacaklar. Kendi çaresizlikleri sıkıntıları –bize kendi mutluluklarımızı çok görerek– tepemize atamayacaklar." "Güzel Türkiye'nin her zaman bir tutukevi olduğunu, tutukevi olarak kalacağını düşündüm. Bizler içinse, yani gerçekten tutuklu, ya da kendi seçmeleriyle tutuklu olmuş olanlar içinse hiçbir yerde kurtuluş olmadığını. Oradaki uzun yaşamımız bitmeyen bir kavga gibi gelmiştir bana. Orada uzun yıllar, neredeyse otuz yıl, hiç huzur bulamadığımı düşündüm. Gürültünün, müziğin, komşu kavgalarının ne kadar acı verici olduğunu, yıllar boyu beni ezdiğini düşündüm. Ben Anadolu'dan Grunewald'a kadar gelmek zorundaymışım meğer sessizliği algılamak için. Ayağımın altında hışırdayan yaprak seslerini duyabilmek için."
Kalanlar
KalanlarTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20196,1bin okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
Kırgınlık... Bu kitap için daha iyi bir isim olur muydu acaba? Sanmıyorum. Okurken kalbimi bir cenderede sıkıştırılmış hissettiğim o kadar çok kısım oldu ki... Hayata dair kırgınlıklar, insan olmanın zorluğu, ötekini görmek, çocukların hem kurtarıcı hem savunmasız olduğunun gözler önüne serilmesi ve daha neler neler... Nihan KAYA sonsuza kadar yazsın, lütfen.
Kırgınlık
KırgınlıkNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20171,039 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Her şeyi bir kenara bırakıp düşünün. Komşularınız kimler? İsimleri neler? Kalıcı bir hastalıkları var mı? Aile üyeleri sağ mı? Aç uyudukları oluyor mu? En çok ne yapmaktan hoşlanırlar? Sizi en çok ne yaptıklarında sinirlendirirler? Onlarla en son ne zaman konuştunuz? Bu kitabı okurken ne çok şeyi unuttuğumuzu fark edip kendime sorduğum sorulardı bunlar. Nitekim öykülerde de aynı sokakta yaşayan çoğunlukla birbirinden bihaber insanlar anlatılıyor. Bu kadar yakınken bu kadar uzak olmanın çarpıcı yanını gözleri önüne seren öyküler bunlar. Her biri için ayrı ayrı paragraflar yazabilirim ama "spoiler" vermeden bu mümkün olmaz. Aşağıya birkaç alıntı bırakarak kitabı okuyup okumamayı size bırakacağım. Şimdiden iyi okumalar dilerim. #214670984 #214447274 #214473750
Ama Sizden Değilim
Ama Sizden DeğilimNihan Kaya · Eksik Parça Yayınları · 2020407 okunma
Reklam
52 syf.
·
Puan vermedi
Kızıl Elma, Cengiz AYTMATOV’un 1964’te yayımlanan hikâyesidir. Eserde evliliği yolunda gitmeyen İsabiekov’un kızına baktıkça hissettiği çaresizlik ve evliliğini kurtarma çabası anlatılmaktadır. Karısı ile ayrılık aşamasında olan İsabiekov kızı Anara’ya bir türlü bu durumu açıklayamaz. Onu bir gün kıra götürür. Kızı Anara oradaki bir elma ağacının tepesinde kırmızı iri bir elma bulur. Bu elmayı heyecanla babasına gösterir. Babası İsabiekov elmayı görür görmez aklına bir anısı gelir. İsabiekov yıllar önce henüz öğrenciyken kütüphanede bir kıza sevgi duyar. Öğrenim gördüğü okul onu ve arkadaşlarını kolhozun tarlalarında pancar sökmeye götürür. İş bittikten sonra İsabiekov ağaçta kırmızı, iri bir elma görür. Aklında tek bir şey vardır: Bu harika elmayı kütüphanedeki kıza götürmek. İsabiekov bir gün kütüphaneden çıkarken elmayı kıza uzatınca kız kabul etmez ve yoluna devam eder. Yıllar sonra Anara’nın annesi, şimdiki eşi Sabira ondan elma ister. Elmayı görünce aklına düşen bu anısı İsabiekov’u duygulandırır. Kızı ile birlikte o elmayı karısı Sabira’ya götürmek için yola düşerler. Öyküdeki elma motifi akla Âdem ile Havva kıssasını getirir. Uygar kadınla erkeğin Âdem ile Havva bazında algılandığını söyleyebiliriz. Bu öykünün sevgi üzerine kurulmuş olması da bunu destekler niteliktedir.
Kızıl Elma - Oğulla Buluşma
Kızıl Elma - Oğulla BuluşmaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 20183,591 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Yüreğime dokunan, içimi ısıtan sıcacık öykülerden oluşan bir kitap. Yer yer içinde yaşadığım toplumu, kendimi ve bu dünyadaki yerimi sorgulattı. Ön yargıların insanı kıskacına alması ve empati yapmanın aslında hem çok kolay hem de çok zor olduğunu gösterdi. Sevdim bu kitabı. Yazarın elimdeki diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum.
Çatı Katı
Çatı KatıNihan Kaya · Eksik Parça Yayınları · 2021439 okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
Üç öyküden oluşan ve bu zamana kadar neden karşıma çıkmadığını düşündüğüm bir eser... İlk öykü olan "İhtizar"da bir kadının mutsuz bir evliliğin içinde kendini kaybedişi anlatılıyor. İkinci öykü, yani kitaba adını veren "Uzaktan"da ise kadının yaşça büyük, erkeğin küçük olduğu bir aşk macerasına tanık oluyoruz. Bu öykü en sevdiğim öykü oldu ve bende Stefan ZWEİG'ın "Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu" adlı kitabıyla benzer hisler uyandırdığını söyleyebilirim. Son öykü olan "Hastayken"de ise adından anlaşılacağı üzere hasta yatağında bir adamın ölümünü düşünerek genç karısını başkalarıyla hayal etmesi ve yaşadığı kıskançlık anlatılıyor. Bu erkekler neden böyle, diye sinirlendiğim bir öyküydü. Bu dönem işlediğimiz bir Uygur hukuk vesikasını aklıma getirdi. Orada da böyle bir adam var ve ikinci karısının tekrar evlenmemesini vasiyet ediyordu. Oh ne âlâ memleket ya! Herif aynı anda iki kadınla evlenmiş ama genç kadın o öldükten sonra biriyle evlenmesin istiyor. Şöyle bir tokatlayıp kendine getirmek istediğim türden birisi. Neyse, kitabın dili çok güzel. Zaten sadeleştirilmiş olduğu için her kesimin okuyabileceğini düşünüyorum. İçindeki yazım yanlışları ve özne-yüklem çatışmalarını saymazsak herkese önereceğim bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Uzaktan
UzaktanMehmet Rauf · Can Yayınları · 2021464 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Deli dolu oluşuyla ortalığı kasıp kavuran bir döneme damgasını vuran Gönül Aysel GÜREL'i tanımayan yoktur. Biz onu neşeli, dediğim dedik, şen şakrak, gururlu, muhalif ve deliliğiyle tanıdık. Yaşım gereği daha çok son dönemlerini biliyor olsam da önceki konuşmalarını dinlemek bana hep cazip gelmiştir. Edebiyat öğretmeni ve tiyatrocu kimlikleri ile insanı tahlil etme yeteneği çok güçlü biriydi Aysel. İnsanı anlatma yeteneği de o ölçüde gelişmiştir. Şarkılarda hayat bulmuştur hayatı. Sezen AKSU'nun seslendirdiği pek çok şarkının söz yazarı odur. Bu kitapta Aysel'i deli dolu, çılgın veya muhalif olarak göremiyoruz. Sessiz, sakin, bir şeyleri kabullenmiş, büyük resmi görmeye çalışan bir kadın var karşımızda. Okunur mu? Okunur efendim. Okuyunuz.
Sevda
SevdaAysel Gürel · Tekin Yayınevi · 202120 okunma
32 syf.
·
Puan vermedi
Her gününüzün aynı olduğunu bir düşünsenize! Yoksa öyle mi? Yok, canım. Bu yüzden mi bu durgunluğun, mutsuzluğun? Evet, evet. Bu yüzden. Bu kitapta yer alan otobüs şoförü Animo da tıpkı senin, benim gibi bu durumu yaşıyor. Ama o bizden farklı. Çünkü bir gün canına tak ediyor ve rutinini değiştiriyor. Hem de çılgınca bir şey yapıp sonunda herkese kendi hayatını sorgulatarak yapıyor bunu. Bir çocuk kitabını okumak ve ondan bu denli etkilenmek gerçekten ilginç. Bir yetişkin bu kadar etkilenip düşünüyorsa çocuklar niçin daha küçücükken bu sorgulamaya başlamasın? O yüzden bu kitabı okuyun ve çevrenizdeki bir çocuğa hediye edin. Çünkü bilinçli ve mutlu bireylerden oluşan toplum için bu farkındalığa ulaşmamız gerekiyor. Bunun olması için de okumamız gerekiyor. En azından kendi hayatımızı değiştirip mutlu olalım, değil mi? Zaten toplumsal mutluluk bu yolla gelecektir.
Otobüsü Kaçıran Şoför
Otobüsü Kaçıran ŞoförNihan Kaya · Eksik Parça · 202040 okunma
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.