Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gülden Gümüş

Gülden Gümüş
@Guldenizada
Kitap okumak; yemek yemek, su içmek gibi benim için. Okumadan yapamayangillerdenim ben de.
Kitleler hiç bir zaman gerçeğe susamamıştır. Hoşlarına gitmeyen açık gerçekler karşısında, sahte olan eğer kendilerini cezbederse, sahte olanı ilahlaştırarak açık gerçeklere yüz çevirmeyi daha uygun bulurlar. Kitleleri hayallere çekmeyi başaranlar onlara hakim olurlar. Kitlelerin hayallerini yıkanlar, umutlarını söndürenler onların kurbanı olurlar.
Reklam
Kavimlerin gelişiminin büyük faktörü hiç bir zaman realite olmamış, tersine yalan galip gelmiştir.
Kelimelerin değişen anlamları
Latinlerde demokrasi kelimesi, ferdin irade ve teşebbüsünün devletin iradesi ve teşebbüsü karşısında silinmesi anlamına gelir. Devlet gittikçe daha çok idare etmek, her şeyi merkezleştirmek, tekel altına almak ve üretmekle görevlidir. İstisnasız olarak bütün partiler, radikaller, sosyalistler, monarşistler hep ondan yardım beklerler. Anglo-Sakson'lar da ve hele Amerika da aynı demokrasi kelimesi iradenin ve bireyin özgür gelişimi anlamında kullanılır ve polis, ordu ve diplomatik bağlar dışında hiçbir şeyin ve bu arada eğitimin dahi iradesinin devlete bırakılmaması, devletin aradan çekilmesini ifade eder.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir ülkede gençliğe verilen eğitim şekli, o ülkenin kaderini önceden görmemizi sağlar. Bugünün nesline verilen öğretim ve eğitim en karamsar tahminleri doğrulamaktadır. Kitlelerin ruhu kısmen eğitim ve öğretim ile iyileşir veya bozulur. Ancak, şimdiki sistemin kitle ruhunu nasıl vücuda getirdiğini, ona nasıl bir şekil verdiğini kayıtsızlar ve tarafsızlar kitlesinin yavaş yavaş ham hayalciler ve nutuk atıcılar tarafından yapılan bütün telkinlerin ardı sıra gitmeye hazır büyük bir mutsuzlar ordusu durumuna geldiğini göstermek lazımdır. Bugünkü okul, mutsuzlar ve anarşistler yetiştiriyor...
Pratikte hiçbir işe yaramayan bilgiler kazanmak, insanı isyankâr yapan en uygun araçtır.
Reklam
#julessimon yazıyordu; "Dersleri öğrenmek, bir grameri ezberden bilmek, onları iyi tekrar etmek, iyi taklit etmek, işte öğretmenin her türlü hatadan uzak bulunduğu hakkında bir iman itirafı olan, bizi azaltmaktan ve güçsüz bırakmaktan başka bir şeye dayanmayan gülünç bir eğitim. "
Kavimlerin kaderini hükümetler değil, kendi karakterleri tâyin eder.
Sıradan insanlar için bilgi iyi bir şey değildi, Tanrı'nın onlara lâyık gördüğü yazgıdan yakınmalarına yol açabilirdi bu. Tanrı, kendi yaptığı planlardan yakınılmasına katlanamazdı.
Sayfa 4
" Ben bilge değilim ve benimle ilgili kötü düşüncelerini daha da beslememek için söyleyeyim, bilge olmayacağım. Bu yüzden benden en iyilerin seviyesinde olmamı değil, sadece kötülerden daha iyi olmamı bekle. Her gün kusurlarımı biraz azaltmak ve hatalarımı eleştirmem bana yeter. "
... kendi doğasıyla uyumlu olan ve başka hiçbir yolla elde edilmeyen yaşam mutludur; öncelikle zihnimiz sağlıklı olmalı, kendi sağlığını kalıcı bir şekilde elde etmiş olmalı, sonra cesur ve dinç olmalı, dahası en güzel şekilde sabreden, farklı dönemlere ayak uyduran, kendi bedenine ve onu ilgilendiren her şeye dikkat eden ama bunun için dertlenmeyen, yaşamı meydana getiren hiçbir şeye ilgisiz kalmayan ama hayranlık da duymayan, talihin armağanlarından faydalanıp onların kölesi olmayan bir karakterde olmalı. Buna ekleme yapmasam da, bizi rahatsız eden ve korkutan unsurlardan uzaklaştığımızda daimi dinginliğe ve özgürlüğe ulaşacağımızı anlarsın, zira hazlar ve korkular kovulduğunda, değersiz, kırılgan şeyler ve rezilce davranışların verdiği zararların yerini sarsılmaz, doğru ve büyük bir sevinç alır, böylece ruhun huzuru, uyumu ve azameti uysallıkla buluşur, zira her vahşilik güçsüzlükten doğar...
Reklam
hiçbir şey hayvan sürüsünün aksine, önden giden kalabalığın izinden gitmememiz ve herkesin gittiği yere değil de gidilmesi gereken yere gitmemiz gerçeğinden daha önemli değildir. Bununla birlikte hiçbir şey bizi, toplumda büyük bir uzayışla benimsenmiş şeylerin en iyi şeyler olduğunu düşünerek yaygın bir kanaate teslim olmak, önümüzde bir çok örneğin olması ve akla göre değil, başkalarına benzemek için yaşamak kadar büyük kötülüklere sevk etmez.
İyiyi ve kötüyü doğru bir muhakemeyle, yani aklını ölçüt alarak belirleyen, ahlâki doğruluğa önem veren, ölçüsüz hazları reddetmenin gerçek haz olduğunu bilen ve erdemli yaşayan insan gerçekten mutludur. Bu mutluluk, talihin sunduğu geçici lütuflara sırt çevirdiği ve kaynağı sadece bireyin kendi özüne dönmesinde bulduğu için, sarsılmaz ve değişmez bir niteliktedir.
Hiçbir şey bekleme ama umudunu asla kaybetme.
Sayfa 580
Bence birini sevmek için neden bulunur her zaman, ama bazen nefret öylece ortaya çıkıverir. Başıboş dolaşan bir kötülük gibi.
Sayfa 578
Herkesin içinde karanlık bir kuyu var bence ve o kuyu asla kurumuyor. Sorumluluğu kabullenerek oradan içiyorsun. Ve su aslında zehir.
Sayfa 526
420 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.