Gülden Gümüş

Gülden Gümüş
@Guldenizada
Kitap okumak; yemek yemek, su içmek gibi benim için. Okumadan yapamayangillerdenim ben de.
395 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Eğer romantik yapıya sahip değilseniz bence kesinlikle okumayın çünkü bu gerçek bir aşk örgüsü... Yasak ilişki tanımına uysa da boşuna dememişler gönül bu sorgu, sual, kim kimdir aramaz her yerde yeşerir diye. Ama böylesi bir sevgi, böylesi bir anlatı görüşmemiştir herhalde. Ben kitabı beğendim ve kendimi Milena’nın yerinde olmak isterken buldum istemsizce. Aşkı bedensel arzudan çıkarıp duygusal olarak kavuşmanın muazzamlığında gezinmiş Kafka. Tavsiye ederim elbet ama dediğim üzere bu aşka değer verebilecek duygusallığı barındırdığınıza inanıyorsanız. Sevgiyle kalın.
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Can Yayınları · 202355.2k okunma
Reklam
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Yine bir Sarah Jio klasiklerinden, bence Sarah jio kitapları şöyle dinginleşmek ve rahatlamak için okunabilecek en güzel kitaplardan. Hayatın içinden, samimi ve akıcı... Her kitabı okuyuşumuzda yine mi bu şekilde diye düşünürken bile kendini bir şekilde öykünün içine girmeye zorluyor, kafa yormuyor ve de rahatlatıyor. Azıcık masal tadında sevdim yine çünkü bu ara okuduğum kitaplara kafa yormaktan yorulmuştum. Kısacası bana iyi geldi siz de biraz dinlenmeye niyetlendiyseniz kesinlikle tavsiye ederim :)
Elveda Haziran
Elveda HaziranSarah Jio · Arkadya Yayınları · 20199.5k okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Açıkcası okurken az kalsın “ühü ühü ühü” oluyordum. Neden diyecek olursanız bu kadar dehşet şekilde orantısız güç kullanarak bir şey yapmak istemememden kaynaklanabilir, okurken kanım dondu neredeyse... kitabın arka yüzünde de belirtildiği üzere gerçekten karabasan gibi bir gelecek atmosferi sağlıyor yazar. Bir insanın içerisinde bu derece şiddet barındırıyor olması başlıbaşına tüylerinizi ürpertiyor. Ama ne yazık ki çok da yabancı gelmiyor olaylar. Gerçekleşmeye yakın, zamana uzak olmayan bir distopya örneği. Dili ise yakın geleceğin argosu. Kitapla ilgili çokça inceleme olduğunu düşündüğümden konusuyla ilgili yorum yapmak istemiyorum. Sadece beni yoran kısmı kitabın çevirisiyle ilgili oldu. Bence kullanılan kelimeler bizim ülkemizin argosuna benzetilmeye çalışılmış gibi mesela sürekli bir dikizlemedir almış başını gitmiş. İçimi şişirdi. İşin özüne gelirsek ey kardeşlerim kitabın ilk kısmında okumaktan vazgeçmek istediğim bile söylenebilir ama ilerleyen sayfalarda kitap beni kendi dünyasına çekmeyi başardı. Bir günde okunup geçilecek bir kitap değil, üzerinde düşünmenizi sağlıyor. Kitabı beğendim ey kardeşlerim, tavsiye ediyorum...
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200993k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Bu kitap bir solukta okunacak türden fakat sanırım hayatın belirli zamanlarında tekrar tekrar okumanın da faydası olacaktır. Aslında zaman içinde kendime sorup durduğum bir soruya da dolaylı olarak cevap vermiş. Biz insanlar iktidarı neden bu kadar çok istediğimize dair bir cevap, “Halk kitleleri özgürlüğü kaldıramayan ya da gerçeklerle yüzleşemeyeceğimiz, dolayısıyla kendilerinden güçlü birileri tarafından yönetilmesi ve sistemli bir biçimde aldatılması gereken zayıf, korkak yaratıklardı.” Bu yüzden de iktidar onlar için vazgeçilemez. George well'in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kâbus senaryosu. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmış. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgâhlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir roman Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıt; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığı gibi. Bence kitabın her satırı dikkate alınacak, akıcı ve muazzam bir kitap. Kesinlikle okunmalı...
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023167.5k okunma
189 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Kitabı o kadar sade ve akıcı bir dille yazmış ki, insan o anın içerisindeymiş gibi hissediyor kendini. Bir de bu yaşanılanların gerçek olması ve yazarın her birini yaşamış olmasının verdiği duygu inanın tarif bile edilemez. Ben her satırında kendimi onun yerinde hissederek okudum ve tüylerim diken diken oldu. Evet ne yaparsam yapayım yazarın yaşadıklarını hissedemem ama ne kadar da zor olabileceğini tahmin edebiliyorum. Sadece zihnimin çalışıp, tüm vücudumun boş bir çuval yığını gibi hareketsiz olması katlanılamaz bir acı olmalı. Tabi ki insan istedikten sonra her şeyin üstesinden gelebilir ama bunda etrafındaki insanların ne kadar da önemli olduğunu bir kez daha vurgulamış bence. Anne faktörünün ne kadar büyük bir önem taşıdığını, ondan sonra ki dönemlerde bu özürlü hiç bir şeyden anlamaz durumu yaşanmadan her türlü fırsatın yaratılması çok büyük bir etken. Kendi ülkemizden dem vurmak gerekirse mesela engellilerimize ne kadar olanak sağlanabiliyor. Evlerinde bir odanın içerisinde yatağa bağlanılanlar mı dersiniz. Şiddet görenler mi, eğitim verilmek üzere rehabilite merkezlerine götürülüp köşeye atılanlar mı? Elbet ki iyi şartlar altında yaşayanları da vardır fakat ülke nüfusunun bir çoğunu kapsayan engelliler ne şartlar altında yaşıyor. Yine ve her zaman dediğim gibi elbet insanın istemesi çok önemli fakat şartlar ve gelişmiş bir ülke de yaşıyor olmak da bir o kadar mühim? Kitaba geri dönecek olursak ben çok beğendim, yazar dertleşir gibi sade, zorlamadan, akıcı bir dille yazmış her şeyi. Tavsiye ediyorum bence herkes okumalı
Sol Ayağım
Sol AyağımChristy Brown · Nemesis Kitap · 201753 okunma
Reklam
Reklam
75 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.