777 520 gibi rakamları her yerde görürüz. Çoğu insan, evrenin enerjisini herkesin bildiği bu rakamlara bağlar ve dilekler diler. Bu kitapta bu rakamlar veya benzeri metaforik simgeler yok. Yazar, düşünsel güçle hayatımızda yolunda gitmeyen şeyleri yoluna nasıl sokabileceğimizi bilimsel donelerle açıklamış.
Rezonans alanı dediğimiz şey aslında birçok bilim insanında üzerinde çalıştığı kuantum fiziği. İnsanlar bilimsel olarak çevresindeki ışık ve enerjinin hakimiyetine çok az vâkıf olabiliyorlar. Buna az vâkıf olmamız bu ışık ve enerjinin olmadığı anlamına gelmiyor.
Örneğin, fizik kanunlarına göre bir yerden bir yere giden bir arabanın hızını çok arttırdığınızda onu artık göremezsiniz. Ama o araba orada vardır ve hâlâ gitmeye devam ediyordur. Düşünce güçlerimizde aynıdır. Düşündükçe enerji yayarız ama bunu göremeyiz. Bu sebeple düşündüğümüz ve ağzımızdan çıkan her söze dikkat etmeliyiz. Çünkü gelecekte gerçekliğimiz haline gelebilir.
Bunun yanı sıra kitap, olumlama yapmanın mucizevi etkisine değinmiş. Bunun faydalarını anlatmış. Özellikle düşünce gücüyle değişen şeylerin deneylerini okuyunca epey şaşırdım. Kitabı çok beğendim. Hatta tekrar okumayı düşünüyorum.
Dostoyevski'nin ilk eseri.
Dostoyevski bu kitabı fikir almak için arkadaşına götürmüş. Arkadaşı ise kitabı okur okumaz yayıncıya götürüp: "Gogol tekrar doğdu" yorumunda bulunmuş.
Psikoloji bir bilim olarak anılmadan bilinmeden evvel, Dostoyevski'nin psikoloji temasını kitaplarında nasıl işlediğini neredeyse herkes bilir. Bu temasını karakterleri ile anlatmayı ilk eserinde bile başarmış.
Kitap mektuplasmalar üzerinden gidiyor. Sefalet içinde yaşayan iki insanın mektupları etrafında dönen olaylar, hayal kırıklıkları üzerinden sürükleyici bir şekilde anlatmış. Severek okudum.
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,9bin okunma