"Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!"
"Peki, sen ne görüyorsun bakalım?"
"İnsan,sadece insan.Seven,acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan."
İnsanın tek bir gerçek aşkı olacağı, sonrasında hiçbir şeyin onunla boy ölçüşemeyeceği fikri. Güzel bir fikir ama asıl gerçek,dehşetin ta kendisi. Sonradan yıllar boyu o yalnızlığı göğüslemek. Hayatınızın amacı yok olmuşken var olmaya davam etmek.
Bizim kendi ölçeğimizde
gerçekleştirebileceğimiz tek mucize, yaşamayı sürdürmektir,
dedi karısı, şu kırılgan yaşamımızı kırılganlığıyla korumaktır
ve buna her doğan gün yeniden başlamaktır, kör olan
gözlerimiz değil de yaşamın kendisiymiş gibi.
Herkesin
zayıf anları olur ve ağlama yeteneğimizin olması bizim için
şanstır, gözyaşları bizi çoğu kez huzura kavuşturur,
ağlayamadığımız bazı durumlarda ölecek gibi oluruz.
Bu körlerin ruhları şu anda şimdiye kadar olmadığı
kadar özgürdü, çünkü bedenlerinden ayrılmışlardı, dolayısıyla
istediklerini yapmakta da çok daha özgürdüler, özellikle de
kötülük yapmakta, ki en kolay yapılan şeyin kötülük
olduğunu herkes bilir .
Gözlerimizi içimize dönük birer
aynaya dönüştürdük, sonuçta gözlerimiz, ağzımızla
yadsımaya çalıştığımız şeyleri çoğu zaman hiç sakınmadan
gözler önüne serer hale geldi.