Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yağmur Gülseri Erol

Yağmur Gülseri Erol
@Gulsercey
I’m reflecting light
Sabitlenmiş gönderi
Kierkegaard, Ölümcük Hastalık Umutsuzluk kitabında, depresyondan değil kendine yabancılaşmadan kaynaklandığına inandığı ‘umutsuzluk’ sorununu anlamak için kendi-kendine analizi bir araç olarak önerir
Reklam
Yaşamın büyük paradokslarından biri de insanın benlik bilincinin kaygıya yol açmasıdır. Birleşme, bu bilinci bertaraf ederek, kaygıyı kökünden söküp atar. Aşık olan ve mutlu bir birleşme durumu yaşayan bir insan kendi benliğini düşünmez çünkü sorgulayan yalnız ben (ve ona eşlik eden yalnızlık kaygısı) biz duygusu içinde eriyip gider. Böylece insan kaygıdan kurtulur ama kendisini de yitirir. İşte bu nedenle terapistler aşık olmuş hastaları tedavi etmekten hoşlanmazlar. Terapi ile aşktaki birleşme hali birbiriyle uyuşmaz, çünkü terapi süreci, sonuçta iç çatışmalara rehberlik edecek olan sorgulayıcı bir benlik bilincini ve kaygıyı gerektirir.
Yağmur Gülseri Erol
@Gulsercey·Bir kitabı okumaya başladı
Evlilik Portresi
Evlilik PortresiMaggie O'Farrell
7.9/10 · 298 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünyayla arasına yara giren kişi artık nevrozundan izler dünyayı Nusret Özüş
448 syf.
·
Puan vermedi
İskender
İskenderElif Şafak
8.1/10 · 19,1bin okunma
Reklam
Yunus’un gözlerinde dayanamadığım bir şey var; anlama ihtiyacı. Hala bir açıklama peşinde. Hala insanların temelde kalbiselim olduğuna inanıyor ve benim nasıl böyle dehşetcengiz bir cürüm işlediğimi anlamak istiyor.
İpeğe damlayan mürekkep kadar hızlı yayılıyordu fesatlık; koyu, kıvamlı.
Bir an ne diyeceğimi bilemiyorum. Merhamet hep hazırlıksız yakalar beni. Alışkın değilim. Nasıl davranacağımı bilemem bir türlü.
Kontrolden çıkmış bir dünyada tek dingin varlığın kendisi olduğunun farkındaymış gibi sakin ve emin, ona bakmaktaymış dün tanıştığı kız.
Bir otorite tiyatrosu oynanıyor. Uçuk ve ben gece mutfakta yakalanan hamamböcekleri gibi siniyoruz.
Reklam
Marslı
MarslıAndy Weir
8.6/10 · 8,6bin okunma
Büyük Umutlar
Büyük UmutlarCharles Dickens
8.6/10 · 14,2bin okunma
O an, güneşi görünce eriyen karlar gibi tüm vücudunun çözüldüğünü hissetti İskender.
Sünnet esnasında donuk ve tepkisiz durmasının tek bir sebebi vardı: Annesinin onu nasıl ve neden kandırdığını düşünüyor olması. Hazmedememişti İskender bu ihaneti. Sevip de kandırmayı. İnsanın canı kadar sevdiği birini oyuna getirebileceği aklının ucundan dahi geçmemişti. O güne dek bilmezdi, birine bütün kalbinle muhabbet besleyip yine de onu incitmek istemenin mümkün olabileceğini. Sevginin ve aşkın karmakarışık halleri üzerine aldığı ilk hayat dersiydi bu.
Haritalar, üstlerindeki keyfi semboller ve çiziktirilmiş hatlarla, kimin düşmanımız kimin dostumuz olacağına, kimin sevgimizi kimin nefretimizi hak ettiğine ve kimin düpedüz ilgisizliğe mahkum olacağına karar veren iki boyutlu temsillerdir. Kazananların anlattığı hikayelerin bir diğer adıdır kartografya. Kaybedenlerin anlattıklarınınsa adı yoktur.
230 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.