Günay Abdullayeva

"Bir başka kişinin yetersizliklerini kabul ettiğimizde, içimizde bir merhamet duygusu uyanır. O kişinin zayıflıklarını bize yöneltilen kötü bir şey olarak görmek yerine, bunları insani zayıflıklar olarak görmeye başlarız."
Reklam
Psikoterapinin birçok alanı ve on iki adımlı iyileşme hareketi programları, hissedemediğiniz şeyleri iyileştirmeyeceğiniz fikrini savunur. Hissizleşmek ve duyguları örtbas etmek, yarayı korur ama iyileşmeyi engeller.
Çocukluk döneminde yaşanan duygusal ihmalden ya da duygusal istismardan kurtulanlar zaman zaman, “En azından, dayakyemedim. Şikayet etmek için fazla bir nedenim yok," gibi şeyler söyleyerek bu deneyimleri hafifletmeye çalışırlar. Ancak Amerikan Psikoloji Birliği'nin bir çalışmasına göre, "Duygusal açıdan istismar yaşamış ve ihmal edilmiş çocuklar, fiziksel ya da cinsel olarak istismara uğramış çocuklarla benzer ve bazen daha da kötü ruhsal sorunlar yaşamaktadır. Psikolojik açıdan istismar edilmiş çocukların endişe, depresyon, düşük özsaygı, post-travmatik stres sorunları yaşadıkları ve fiziksel ya da cinsel açıdan istismar edilmiş çocuklara kıyasla aynı ya da daha fazla intihar eğilimi taşıdıkları görülmektedir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yetim arketipi konusunda yazan Jung ekolü analisti Emily Rothenberg, bu kişilerin şiddetli bir değersizlik hissinden ve destek ihtiyacından söz eder. “Kişi [yetim] ‘yaralı' olduğunu hisseder ve mümkün olan her türlü ilgiye ihtiyaç duyar." Rothenberg'e göre burada bir bağımlılık kalıbı ve annenin vereceği koruma ve güvenliği temsil eden her şeye ve kişiye tutunma eğilimi vardır. Bunun ortaya çıktığı durumlardan biri de insanların istismar eden ya da tatmin edici olmayan ilişkilere bağlı kalmasına neden olan bir sevgi açlığıdır çünkü bu ihtiyaç öylesine keskindir ki kişi kendisini bundan ayıramaz. Çok sevilmeye dair bir iç referansları olmayan bu kişiler genellikle, bu ilişki hiçbir ilişki olmamasından daha iyi, diye düşünürler. Diğerleriyse o yaraya yaklaşmaktansa, sevgisiz olmanın daha kolay (ve daha tanıdık) olduğunu görürler.
İlgisiz bir anneyle yaşamak, özellikle de ilgisiz ya da orada olmayan bir babayla birleştiğinde, bir çocuk olarak tek başına yaşamaktan farksızdır.
Reklam
Reklam
133 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.