Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gürkan Can Kaya

Gürkan Can Kaya tekrar paylaştı.
“Çektiğimiz acının en büyük kaynağı, kendimize söylediğimiz yalanlardır.”
Reklam
Gürkan Can Kaya tekrar paylaştı.
Etten kemikten değil, yaratılışı Tanrıların parıltısından...
Gürkan Can Kaya tekrar paylaştı.
Sanki her gün aynı tiyatro, tek bir seyirciye, tekrar tekrar oynatılıyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gürkan Can Kaya tekrar paylaştı.
Adını biliyorum artık. Kendisi, ruhunu teslim edercesine tevdi etmemiş miydi isminin güzelliğini? Buket derken nasıl da kıvrımlarla dökülmüştü dudakları! Yüzüne yansıyan bir şafaktı sözcükleri ve dudaklarından dökülürken güneşi taşıyordu – neşeyle terennüm eden sesi.
Gürkan Can Kaya tekrar paylaştı.
“Herkesin kendine yabancılaştığı şu kaypak çağda kendime kaçmak nasıl yabancılaştırmasın beni insanlardan? Kendime kaçıyordum ama neydi kaçtığım; herkes mi, yoksa herkesleştiren bu topluluk ihtiyacı mı? Kulaklarımı sağır eden şu dijital gürültüden de tiksiniyorum, yitirilmiş benlik algılarından; çevremin, dünyadaki yerini tayin edemeyişinden… Ve aynı kelimeleri konuşmuyorduk, aynı sesleri işitmiyorduk sözcüklerin özlerinden. Ben bu yabancılaşma gafletinde kendi yerimi tayin etsem neye yarar – dünya yerimi yadırgadıktan sonra?”
Reklam
Gürkan Can Kaya tekrar paylaştı.
Sanki, seni yılların suretinden tanıdım, der gibiydi bakışları. Hatta – sanki – seni acılarından tanıdım, acılarının rüzgarından kokladım, der gibi…
Gürkan Can Kaya tekrar paylaştı.
-En çok neyden pişmansın? -Her şeye çok erken karar vermekten. -Ne garip, ben de her şeye çok geç karar vermekten pişmanım.
Gürkan Can Kaya tekrar paylaştı.
Ölüme yaklaşan, cesetleşmeye yüz tutmuş vücudu izlediler bir süre. Dehşet duydular kendi sonlarını görürcesine. Ölümün bulaşıcı korkusu zihinlerini karartırken bir iç sıkıntısı büyüdü yaşamlarını gölgeleyen. İkisi de sessizdi şimdi, ikisi de suskun...
Gürkan Can Kaya tekrar paylaştı.
Bazı büyük acılar merakın gereksiz sorularıyla bölünmemeliydi.
Gürkan Can Kaya tekrar paylaştı.
Tekrardan kozmik perspektifin gözleriyle gördü, yaşamın karanlığa batacak olan gerçekliğini duyumsadı. Bu canlılıktan bir toz kalacaktı geriye, bütün kahkahaların ve ihtirasların bir solukta eridiği kocaman bir toz…
Reklam
Gürkan Can Kaya tekrar paylaştı.
Sahiden, çağın bir yankısından ibaretti o. Tek bir ayırıcı özelliği olmayan, neslin birbirini takip eden adımlarından bir tanesi. Ve ben gidip onun saçlarına Tanrının ışığından bir taç yerleştirmiştim… Kendinden tiksindi. Bütün bir çağdan tiksinircesine tiksindi kendisinden.
Gürkan Can Kaya tekrar paylaştı.
Gecenin en sessiz saatlerinde, yaşamın en gürültülü düşünceleri sağır ediyordu Hikmet’i. Yaşayamadım, diyordu ağlayarak. Bana tanınan bu hakkı kullanamadım. Yaşadım diyebilmek için çırpınıp durdum, yine de beceremedim. Öleceğim, ne olacak bana? Bir kere yaşayabilirdim, sonrasının olmadığını bilmeme rağmen bu bir kerelik hakkımı kullanamadım.
Gürkan Can Kaya tekrar paylaştı.
Ölüm geliyordu, ölümün sesini işitiyordu yaşamak isteyen kulakları. Ölümün nefesini hissediyordu yaşamak isteyen teni. Ve en kötüsü; yıllardır yaşamdan ölüme çevrilen gözleri, şimdi ölümden yaşama çevrilmişlerdi. Şimdi en baştan yaşasaydım… Her şeyi bambaşka yapabilseydim… Ne yapabilirdim? Yapardım bir şeyler, yeter ki tekrardan yaşayayım. Ölüme saatler kala dakikalar ne kadar acıtıyormuş insanı. Başka türlü yaşamalıydım. Başka türlü olabilirdi. Neden böyle yaşadım, neden böyle ölüyorum? Başka türlü de ölebilirdim… Hızlanan nefesiyle beraber düşünceleri de hızlandı. Kalbi küt küt atıyordu ve tüyleri diken dikendi. Gözleri yaşların arasından parlak bir maviye bürünmüştü, yaşamın pınarına dalmak istiyorlardı – karşılarında ölümün karanlığını görmelerine rağmen…
Gürkan Can Kaya tekrar paylaştı.
Kapalı gözlerinin ardındaki karanlıkta, acabalar denizinde savruluyorken ve boşanırken yaşlar gözlerinden, titreyen parmağının ardındaki tetiği çekti – Başka türlü yaşayabilirdim olan son düşüncesi ve hıçkırıkların arasından dökülen son nefesi silah sesiyle beraber odanın içinde donuklaşarak asılı kaldı...
Gürkan Can Kaya tekrar paylaştı.
Ben kendimi oynamayı bırakamadım, kendim olamıyorum. Yaşıyorum, dedi Tolga, ama yaşadığımı yalnızca izleyenler söyleyebilir. Bana kalırsa yalnızca bir seyirciyim – kendime bile.
1.434 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.