Guter Oner

%12 (40/331)
Körlük
KörlükJosé Saramago
8.6/10 · 103,4bin okunma
Reklam
72 syf.
Gezgin
GezginHalil Cibran
7/10 · 11bin okunma
495 syf.
9/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Da Vinci Şifresi
Da Vinci ŞifresiDan Brown
8.8/10 · 45,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Guter Oner
2020 okuma hedefini ekledi.
2020 OKUMA HEDEFİ
1/30 kitap - %3 tamamlandı
1 kitap okudu
30 kitap
495 sayfa
0 inceleme
0 alıntı
Reklam
''Eğer doğru anladıysam , siz, Bayan Henriette'nin ya da herhangi bir kadının, masumca ani bir serüvene itilebileceğini, böyle bir kadının bir saat önce imkan ve ihtimal vermediği olayları eyleme dökebileceğini, bu olaylar nedeniyle asla suçlanmaması gerektiğini düşünüyorsunuz, değil mi'' ''Kesinlikle böyle düşünüyorum hanımefendi.'' ''O zaman her etik yargı tamamen anlamsız, her etik kuralın da hiçe sayılmasının bir mazareti var demek ki. Gerçekten Fransızların dediği gibi crime passionel* suç değildir diyorsanız, devlet hukuku ne için var? Hukukra fazla iyi niyete yer yoktur; gerçi siz de insanı şaşırtıcak kadar iyi niyetlisiniz,'' diyerek sözlerine hafif bir gülümsemeyle devam etti, ''o zaman her suçta bir tutku unsuru bulmak, bu tutkuyu da mazerete saymak yeterli.'' Sözlerinin net ve aynı zamanda keyifli denebilcek tonu üzerimde son derece olumlu bir etkş bıraktı, farkında olmadan onun mesafeli tavrını örnek alarak, aynı şekilde yarı şaka ayrı ciddi karşılık verdim: ''Devlet hukukunun bu konularla ilgilii kararlarının benden daha sert olduğu kesin, onun sorumluluğu empati kurmadan gelenek görenek ve ahlak düzenini korumaktır; bu onu mazaret bulmak değil yargılamak zorunda bırakır. Sivil bir şahsiyet olarak ben, niçin savcı rolü oynayacakmışım ki: Meslek seçmem gerekiyorsa, savunma cephesinde olmayı yeğlerim. Şahsen insanları mahkum etmektense, anlamak beni daha mutlu kılar.''
Herkesçe malum olaya, bir kadın yaşamının bazı anlarında kendi iradesi ve deneyimi dışında gizemli güçlerin etkisinde kalır şeklinde olumsuz yaklaşmak, aslında yalnızca kendi üçgüdümüze ve doğamızın şeytani yönlerine karşı duyulan korkuyu ifade ediyor, ''kolayca baştan çıkarılanlara'' göre kendini daha güçlü, daha akıllı ve temiz hissetmek bazı insanlara haz veriyor olmalı. Diğer yandan, ben şahsen bir kadının özgürce ve tutkuyla içgüdülerinin peşine takılmasını, genellikle alışageldiği üzere, kocasının kollarında onu kapalı gözlerle aldatmsaından dürüst bulurum, dedim
Bu ölümcül darbeyi yiyen adamın varlığındaki duruş, çevresini saran bütün bu insanların karşısında insanüstü denebilcek gerginlikte bir duruştu; büyük bir merakla ona bakarken, birden herkes şoka girmiş, utanıp şaşırmış halde arkasını dönüp uzaklaşmıştı. Yine de o, kimseye bakmadan önümüzden geçip okuma odasındaki ışığı söndürecek kadar güç buldu kendinde; ağır ve devasa bedeni bilincini yitirmişçesine bir koltuğa yığıldı, ancak hiç ağlamamış bir erkeğinki kadae şiddetli ve korkunç bir hıçkırık sesi duyuldu. Bu derin acı, hepimizin, hatta en alçağımızın üzerinde bile, bir tür uyuşturucu etkisi uynadırdı.
İnsanların çoğu sınırlı bir hayal gücüne sahiptir. Duyumlarını uyaracak ölçüde yakınlarında gerçekleşmeyen bir olaya ilgi göstermek pek içlerinden gelmez; ama aynı şey gözlerinin önünde, doğrudan duygularına dokunma mesafesinde gerçekleşirse, bu olay önemsiz bile olsa, hemen aşırı bir duyarlılık gösterirler. Böylelikle normalde nadiren görülen tepkileri ölçüsüz ve abartılı denebilecek bir sertlikle telafi etmiş olurlar.
Rusya’nın uzak köşelerinden birinde küçük bir köy mezarlığı vardır. Bütün mezarlıklarımız gibi bu da hüzünlü görünür: Çevresindeki hendekleri uzun zamandır ot bürümüş, gri tahta haçları eğilmiş, bir zamanlar boyalı olan başlıklarının altında çürümektedir. Mezar taşları, birileri onları alttan itip devirmiş gibi yerlerinden oynanmıştır; yaprakları
Reklam
Ne hatırladım, biliyormusun ağabey? dedi. Bir gün rahmetli annemle tartışıyordum: “Seni dinlemek istemiyorum,” diye bağırıyordu... Sonunda şöyle dedim ona: “ Beni anlayamazsın anne, ikimiz ayrı kuşakların insanlarıyız çünkü.” Bu sözüme çok gücendi, bense, “Ne yapayım,” diye düşünmüştüm, “İlaç acıdır, ama gene de yutmak gerekir.” İşte sıra şimdi bize geldi, çocuklarımız onların kuşağından olmadığımızı söyleyecekler bize ve biz bu acı ilacı yutacağız.
Guter Oner
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Denizin Çağrısı
Denizin ÇağrısıJack London
7.8/10 · 2.500 okunma