Hakan Yusuf YILMAZ
@Hakanyusuf
Alpagut Budun 1-Beklenmedik Keşif adlı eserin müellifi ve bir kitap sever.
Başarılı olacağımı düşündüğüm her sahada, elimden gelenin en iyisini yaparak, mücadele etmeyi severim.
Çankırı
26 okur puanı
Kasım 2017 tarihinde katıldı
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu Madonna'yı çok kısa bir zaman içinde, hikaye kesintiye uğrar ve ben şahit olduğum efsunlu bir hülyanın tesirinden mahrum kalırım tedirginliğiyle okudum. O denli sizi içine çeken bir eser. Kitabın mevzusu öyle ender rastlanan bir hadiseyi tahkiye etmiyor. Ancak anlatımdaki üslup öylesine hoş ki zannediyorsunuz ki bu hikaye fevkaladelikler barındırıyor. Okumanızda fayda var. Pişman olmazsınız.
Serzeniş
Dilinin ağır olması diye başlayan cümlelere ifrit oluyorum. Kelime dağarcığı az diye karşılaştığı kitapların lugati mevcudatının fazla olmasına tahammülü olmayan bir insanı tedai ediyor. Elinize TDK'nin Büyük Türkçe Kamusunu alıp bir bakınız efendiler, hanımefendiler. Dünya ve bittabi edebiyat sizin tahayyülünüzün üzerinde fevkaladeliklere maliktir. 100 kelime ile aksettirilemez. Benim bilgi birikimim bu kitabı okumaya yetmedi demek, bu kitabın da dili ağırmış demekten bence daha esaslı ve hakkaniyetli olur.
İnsan işte...
İnsanın rahatsız olduğu bir duruma veya hadiseye itiraz edemeyişindeki en büyük etken, menfaatinin akamete uğrayacak olmasından dolayı duyduğu kaygıdır. Tecrübeyle sabit.
Okur Takip Önerileri
İçimden gelenler...
Makul ve mantıklı bir insan, iradesi dışında kendisine bahşedilen özellikleri için yersiz ve gereksiz bir övünme işine girişmez. Bir insan soyundan gelen bir zenginlik neticesi sahip olduğu malları için övünse bu akla mantığa uygun mudur?
Hayatta her zaman kendinizden gayrı insanları da düşünerek, onlar ile hemhal olarak yaşamınızı idame ettirin. Bu sayede insanların nazarında ulvi bir yere sahip olursunuz. Aksi durumda ise rezil bir yere.
Gezgin olmak bambaşka güzel...
Yakın dönem maziden bir hatıra. Mardin'deydim.
Eski Mardin güzel yer.
İnsanı çok müteessir ve mütehassis eyliyor. Belki de bu tesirin sebebini, beton binalardan müteşekkil olmaktan öte gidemeyen çağdaş(!) şehirlere inat, bizatihi hayatın tadını ruhta hissettirmek amiliyle inşa edilmiş şehir, teşkil ediyor.
Kadim medeniyetler, yaşanılan ortamın, insan ruhuna dokunduğunu bence çok iyi biliyordu. Biz bu bilgiyi göz ardı ettiğimiz için dahilinde sıkıldığımız şehirlerde yaşamak mecburiyetinde kalıyoruz. Neyse lafı uzatmanın bir manası yok. Hülasa biz henüz yaşamanın tadını çıkaramıyoruz. Belki bir gün idrak ederiz. İnşallah.
Şahsiyetimin kemale ermesi için vakit bulduğum anlarda kitap okumaya çalışıyorum.
Çünkü kitaplarda geçen hayatlar, insanlar, ortamlar ve durumları müşahede ettikçe oturduğum yerden tecrübe kazanmak imtiyazına malik oluyorum. Böylesine bir imkanı elde edebileceğim başka bir yol yahut yöntem var mı, bilemiyorum. Bilen var ise söylesin. Söylesin ki bizde nasibimize düşen nimetten istifade edelim.
İNKİSAR
Hayatın olağan akışında kahir ekseriyetle itidalli hatta sevecen ve hoşgörülü olmaya gayret ediyorum. Hatta suizan dahi etmeden, her durumda hüsnüzanımı muhafaza etmek istiyorum. Böyle biri olmaya çabaladığım halde, bakışlarımdaki sertlik elimde olmayan bir sebepten ötürü gayrı ihtiyari tezahür ediyor.
Mevzu bahis olan bu durum, belki de muhafazasına gayret ettiğim düşüncelerimin her defasında yıkıma uğratılmasından kaynaklanıyor.
Böyle de olsa, hoşuma gitmeyecek daha nice nice başka suretlerle de olsa, maruz kalacağım menfi vakıalar belki ömrümün sonuna kadar sert bir bakışın itiyadım olmasına, sebep teşkil edecek. Ancak ben yinede yılmadan mezkur his ve düşüncelerimin ayakta kalması için çaba sarf edeceğim.
İleride bir gün, bir günlüğüne de olsa hakka isabet ederim umudu bu çabamın en büyük istinadı olacak. Çünkü muhtevasında umut olmayan hiç bir his kıyamet gününe değin kaim olacak kudreti kendinde bulmaz.
Sükût
Sükut altındır. Ancak bu kural her zaman geçerli değildir.
Hak, hukuk, hürriyet, adalet, istikbal ve daha nice mevzular da sükut etmek değil
avazın çıktığınca bağırıp, gür sadalarla olması gerekeni beyan etmek,
hakkı muhafaza etmek mecburiyetindesin.
Vakti zamanında edilen sükut altın kıymetindedir,
zikredilen hallerde edilen sükut insanı dilsiz şeytan ediverir.
Şu halde, sözü dinlemek bir marifet ise anlayıp uygulamak bambaşka bir meziyettir.
Oğuz Atay yaşasa belki böyle derdi...
Aşk, ucunun nereye çıkacağını bilmediğin bir yolda
yürümek gibi neticesi belirsiz bir maceradır.
Bu yolun sonu; düşlerini süsleyen en deruni mutluluklara da,
rüyalarını çekilmez kılan en korkunç kabuslara da çıkabilir.
Neticeyi hiç bir zaman bilemezsin belki ama
şunu iyi bilmelisin...!
Bu yola çıkıp çıkmamaya,
sen karar verirsin.
Hakan Yusuf Yılmaz
Baba
Bir babanın vazifesi, evladının attığı her adıma müdahil olmak değildir. Ancak evladının adımı yarım kalır ve ihtiyaç hasıl olursa müdahale eder. Bunu da atılan adımın neticesine göre yapar. Netice müspet ise destek, menfi ise mani olur.
Hakan Yusuf Yılmaz
Hürriyet
Çevresi en nadide çiçekler ve bitkilerle bezenmiş, en nefis ve leziz yiyeceklerle donatılmış ancak hududu sabit, demir bir kafeste hürriyetinden yoksun bırakılmış, görkemli ve haşmetli bir aslan olacağıma, kimsenin hoşlanmadığı her gün aç gezip selalet içinde yaşayan hür ve bağımsız bir hamam böceği olmayı yeğlerim.
Hakan Yusuf Yılmaz
Müslüman
Müslüman kimse aklına geleni yapan değil, aklına her ne geldiyse müslümana yaraşır yapandır.
Hakan Yusuf Yılmaz
Kitap
Dizi ve sinemanın bizleri mahkum ettiği zihinsel ve algısal tutulmadan kurtulabilmek adına yegane sığınağımız kitapların değerini ve kıymetini bir gün anlayacağımızı umut ediyorum.
Dizi ve sinemaya alaka duymayalım demiyorum, yalnızca mahkum olup havsalamızı gayrı faal bir mahiyete düçar etmeyelim diyorum.
Hayal gücünüzün bizleri biz yapan tasvir ve tariflerinden müteşekkil vücuda getirdiği hududsuz bucaksız tahayyül zenginliğinden ve hüküm çıkarma kabiliyeti kazandırma gibi nimetlerinden mahrum kalmayalım istiyorum.
Mutlaka kitap okuyalım ki muhayyelemizin paslanmasına mani olalım.
Aşk... Hakan Yusuf Yılmaz
Aşk bazen öylesine bezdirir ki insanı bir daha bu duyguya hiç meyletmeyecekmiş gibi hissedersin fakat tahayyülünün tam aksine her seferinde, dibini boylamak üzere oldugu bataklıkta çırpınan insan misali, daha ihtirasla gömülürsün aşka...
Bu sebeple; bezdiğini düşündüğün anda dur, bekle... çırpınma!
Hakan Yusuf Yılmaz