Köşe başında bir çocuk
Bir elinde mendili
Sırtında beş beden büyük
Eski püskü bir gocuk
Köşe başında bir çocuk
Bir elinde poşeti
Ayakları yalın
Beli hafifçe bükük
Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.
İyi nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
Herkesin vardır kanayan bir yarası
Herkes gülerek mi saklar bu yarayı?
Yoksa maskelerin arkasına sığınarak mı güler?
O yaraların kabuklarını kanatmadan koparmanın
Maskeleri sıyırıp atmanın
İçten, samimi bir kahkaha patlatmanın
İnsanın kendinden kurtulmasının
Var mı bir yolu?
Halil Selalmaz
Gel şöyle göz göze oturalim
Sen bana ben sana birer sigara saralım
Sigaralarımızı korlayalım
Ama bu sefer bunu farklı şekilde yapalım
Geçmişin yangınıyla değil
Geleceğin ışığı ile yakalım
Dumanlarımız geçmişi gölgede bıraksın
Geleceği sigaranın ateşi aydınlatsın
Bu sefer sigara dumanı gözümüzü yaşartmasın
Aksine geçmişteki bütün kötülükleri ağlatsın
Biz gülelim bu sefer
Bir kere de geçmişi sarsın keder
Gün doğana kadar durmadan sigara yakalım
Haydi şöyle bir otur da yanıma sabaha kadar
Bütün kötülükleri gecenin karanlığına bırakıp
Birlikte geleceğimizi aydınlatalım
Halil Selalmaz
Bazen bir kayanın parmak sığmayan yarığında
Bazen alabildiğine geniş ovalarda
Kimi zaman balkondaki bir saksıda
Bazıları da bir aşığın elinden sevdiğine verildikten sonra
Sevgilinin elinde hayat bulur çiçeklerin
Lakin öyle biri vardır ki bunların
Öyle her yerde yetişmez
Dibine dökülen her suyu beğenmez
Bedel ister o büyüyüp yetişmek için
Yeşermek için su istemez
Yalnızca gözyaşı besler onu
Öyle her toprağı da beğenmez
Önce bir can ister sonra o canın alınmasını
Bir mezar bekler o dikilip kök salabilmek için
Sonra mezarın başına gelecekleri bekler
Bol bol gözyaşı ile sulanmak için
İyi huyu yok mudur bunun hiç
Hep kötülüğe mi hizmet eder
Elbette var iyi huyu
Olmamış olsa
Diker mi insan en sevdiğinin mezarına
Başında ağlayanın dediklerini iletir aşağıya
Ya da ben yüklemişimdir bu misyonu
"O" mezara dikilen susama
Halil Selalmaz
"Yaşanılanlar,görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun,macera insanoğlu için büyük bir nimetti.Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk,bu Dünya'nın şahidi olmaktı.