Bir hareketlilik vardır her daim hayatta. Hepimiz kendimizi yaşamın akışına bırakmışızdır. İşe koş, eve koş, temizliği yap, yemeği yetiştir, ayıp olmasın diye katılmak zorunda olduğun davetiyelere katıl, yapmacık gülümsemeler saç etrafa. Bu evcilik oyunu nereye kadar.
Hangimiz kuşun sesinin güzelliğiyle gözümüzü açtık sabaha, hangimiz hayal kurarak uyuduk, en son ne zaman doyasıya kokladık bir çiçeği, ne zaman sarıldık sevdiğimize asla bırakmayacakmışız hissiyle... Uyanalım artık, kendimize yaptığımız haksızlığı yapmaya devam etmekten vazgeçerek.