Bu kitap yılın en sıcak zamanlarında bile yarı-kutup ikliminin yaşandığı ve tüm sakinlerinin çift cinsiyetli olduğu Kış adlı bir gezegende geçmektedir.
Gezende cinsel kimliğin herhangi bir statü üstünlüğü bulunmamakta ve kişiler yılın bazı dönemlerinde kemmer adı verilen bir çiftleşme sürecine girerek hormonlara bağlı olarak erkek ya da kadın olabilmektedirler.
İnsanlığın güçlü/zayıf gibi ikiliklerinin oluşmasını sağlayan temeller zayıflatılmış.
Romanın temel kurgusu Kış gezegenine gezegenler birliği adındaki bir topluluktan bir elçi gönderiliyor. Genli A.İ adı verilen bu elçinin gönderilmesindeki temel amaç gezendeki farklı topluklarla anlaşma yaparak geri kalmış Kış gezegeni ile ticari bir ortaklık kurmak ve diğer gezegenlerden haberdar olmasını sağlamak.
Roman içerisinde genel olarak A.İ. 'nin ağzından anlatılan olayı okusak da kitapların son kısımlarına doğru dostumuz olarak kabul ettiğimiz kişinin günlüğünden de romanı okumaya başlıyoruz.
Bu romanı okurken beni etkileyen en büyük şeylerden birisi o soğuk kış mevsimin muhteşem bir biçimde betimlenmesi olmuştu.
Roman içerisinde bazı bölümlerde ana hikaye ile bağlantılı ama karakterlerden bağımsız mini hikayelerin yer alması gerçekten o evrene ait olmanızı sağlıyor.
Gezegende ki kişilerin öldükten sonra farklı bir gezegende yaşamaya devam ettiklerini düşünmesi, insan yaratılışının yer alması, yemek sırasında sohbet etmemeleri gibi bizlerinde dünyasında yer alan bazı olaylara gönderide bulunması hoş detaylardan bazılarıydı.
