Yalnızlık bir yağmur gibidir.
Denizden akşamlara yükselir:
uzak mı uzak ovalardan gelir,
ağar göğe, hep ordadır göklerin.
Ve düşer gökten üstüne şehrin.
Korktular senden Rachel!
Filistinlileri sevmenden, onlarla birlikte uyumandan, yüreğini sızlatmandan korktular!
Korktular senden Rachel!
Gazze Şeridi’nde yürümenden, başka çocukları merak etmenden, zulmün karşısına dikilmenden korktular.
Korktular senden Rachel!
Gazzeli çocuklarla aynı rüyaları görmenden, diğerlerine örnek olmandan, tankları deviren cesaretinden, Olympia’yı terk etmenden korktular.
Korktular senden Rachel!
Portakal bahçelerinden, sarı saçlarından, megafon tutan o küçük ellerinden korktular!
Korktular senden Rachel!
Başkaları için yaşamandan, mazlumdan yana taraf olmandan, göklerde uçurtma uçuran gözlerinden korktular.
Korktular senden Rachel!
Bir acıya ortak olmandan, yaraları sarmak istemenden, umutları yeşertmenden korktular!
Hey Rachel!
Melek yüzlü sonbahar!
Filistinli bir çocuk gibi gülümsüyorsun, yağmurlar senin için yağıyor.
Ne diyeyim sana Rachel! Kanlı biberonlardan süt içerken bebekler, haberleri izlemekle yetinmedin.
Ne diyeyim sana Rachel! Hamam böceği gibi yaşayanlara inat, adam gibi öldün işte!
Ne diyeyim sana Rachel!
Bu ülkenin bütün ırklarını, tek ırk, tek kalp, tek insan hâline getiren İslâmiyet olmuş. Biyolojik bir vahdet değil bu. Ne kanla ilgisi var, ne kafatasıyla. Vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi. İster siyah derili, ister sarı... inananlar kardeştir. Aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için yaşamak ve ölmek. Türk'ü, Arap'ı, Arnavut'u düğüne koşturur gibi gazaya koşturan bir inanç; gazaya, yani irşâda. Altı yüzyıl beraber ağlayıp beraber gülmek. Sonra bu muhteşem rüyayı korkunç bir kabusa kalbeden meşûm bir salgın: Maddecilik. Tarihin dışına çıkan Anadolu , tarihin ve hayatın. Heyhat, bu çöküşte kıyametlerin ihtişamı da yok, şiirsiz ve şikayetsiz.
Yobazlık, Şark'ın nefis müdafaası. Yobaz, samimiyet, yobaz kendini bir nass'a hapseden idrak; bir nass'a, yani sonsuza.
Yobaza düşmanlık, tarihe düşmanlık. Yobaz biziz, en güzel taraflarımızla biz.