Hasan KILIÇ

Hasan KILIÇ
@HasanKILIC
ÖĞRENCİ
LİSANS
ANKARA
ANKARA, 1 Mart
155 okur puanı
Şubat 2016 tarihinde katıldı
Önümüzde fırtına, arkamızda girdap, sağımızda Venedikli, solumuzda Cenevizl, altımızda köpek balıkları, üstümüzde ise şimşekler bekler... Gece gündüz Azrail'in gözünün içine baka baka insan daha temkinli bir hale geliyor.. Sarayın kuştüyü yastıklarında yatamayız biz serdengeçtiler...
Sayfa 176 - epsilonKitabı okudu
Reklam
Şimşek hızıyla ilerleyen fetihlerin ardından Bayezid manevi fetihlere ağırlık vermeye çalışıyor, toprak kazanımlarını ilim ve kültür ile yeşertmeye çabalıyordu. Aksi takdirde babasının kazanımları anlamsız kalacaktı...
Sayfa 54 - epsilonKitabı okudu
Yaşlanmak,geçmişten artık korku duymuyor olmaktan başka bir şey değildir zaten...
Sayfa 69 - türkiye iş bankası - kültür yayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendi yarattığım muczieyi görmek beni derinden etkiliyordu...
Sayfa 53 - türkiye iş bankası - kültür yayınlarıKitabı okudu
Yalnızca ölmek istediğimi hatırlıyorum, ama çok istediğim halde o hüzünlü halimle bunu çabuklaştıracak güçten yoksundum.
Sayfa 17 - türkiye iş bankası - kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanların çoğu sınırlı bir hayal gücüne sahiptir. Duyumlarını uyaracak ölçüde yakınlarında gerçekleşmeyen bir olaya ilgi göstermek pek içlerinden gelmez; ama aynı şey gözlerinin önünde, doğrudan duygularına dokunma mesafesinde gerçekleşirse, bu olay önemsiz bile olsa, hemen aşırı bir duyarlılık gösterirler. Böylelikle normalde nadiren görülen tepkilerini ölçüsüz ve abartılı denebilecek bir sertlikte telafi etmiş olurlar.
Sayfa 1 - türkiye iş bankası - kültür yayınlarıKitabı okudu
Bacak kadar kız, milletimizin baş tacı idi. Millette bu taçlardan çok vardı. Taç üstüne taç koyan, taç düşkünüydük.
Sayfa 10 - iletişimKitabı okudu
Onu keskin ve yoğun bir özlem duygusu uyandırmıştı. Yakıcı, yeri boş kalan, içini sızlatan bir özlem duygusu; ama bu duygunun nereye yöneldiği belli değildi. Öylesine bir özlemdi işte; belki boşluğa, belki hiçbir yere; belki de özlem duygusunun ta kendisine...
Sayfa 269 - doğan kitapKitabı okudu
Zalimlik bir tercih değil, yapılan işin gereğiydi...
Sayfa 244 - doğan kitapKitabı okudu
Herkesin kendine düşen bir uykusu vardır... Ve senin uykun, seslerden, çığlıklardan ve topraktan, gökten, günlerden sonsuz bir uyku... Vahşi yalnızlık senindir.
Sayfa 202 - doğan kitapKitabı okudu
Reklam
Kımıldamadan bekleyeceklerdi: Vücutlarını kaşındıran bitler, yağmur, soğuk, ağrı sızı, öksürük, ayak yaraları, kan sıçmalar, grip, kırk derece ateşliyken bile iliğini kemiğini donduran yağmur altında açık arazide geçirilen günler, geceler... Hiçbiri mazeret değildi...
Sayfa 94 - doğan kitapKitabı okudu
Büyük bir metropol olabilmek için belli sayıda cinayet işlenmesi gerekir. Burada yeterince cinayet yok. Tek eksiğimiz bu...
Sayfa 29 - doğan kitapKitabı okudu
Gerçekten de, bir demokrasideydik artık! Lider yalanlar söyleyerek yönettiğini sanıyor, halk uyduğu bütün kanunların kendi iyiliği için konduğuna inanıyor, ülkedeki tek yayın organı olan radyonun spikeri de her şeyi görüyor, ancak deli taklidi yapıyordu!
Sayfa 147 - doğan kitapKitabı okudu
Diyor ya Aşık Veysel, "iki kapılı bir han" diye? Ondan cereyan yapıyor bu hayat! Onun için üşüyorum hep. Gideyim de kapatayım birini.
Sayfa 80 - Doğan KitapKitabı okudu
Yıllar önce okuduğum işe yaramaz bir kitaptaki tek işe yarar cümle şuydu; İnsanın kullandığı ilk alet, başka bir insandır.
Sayfa 26 - doğan kitapKitabı okudu
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.