Ayşə Həsənova

Ayşə Həsənova
@Hasanova_a
Ne kadar uzaklaşmak istesem de kendimden başka hiç bir yere kaçamıyorum.
Acı bizi şaşkına çevirdiği zaman kendimize şu soruyu sormalıyız: Ben kimin duygularını yaşıyorum?
Reklam
Aile bireyinin travmasını size aitmiş gibi yeniden yaşıyor olabilir misiniz?
Bizim tarafımızdan sergilenen davranışların hepsi, aslında bizden kaynaklanmamaktadır. Bunlar bizden önceki aile bireylerine ait olabilmektedir. Bu duyguları onlar işin taşıyor ve onlarla paylaşıyor olabiliriz. Biz bunlara “özdeşim duyguları” diyoruz.
“Zihin negatif anılar için bağlayıcı bir bant gibiyken pozitif anılar içinse teflon gibidir. “
Sayfa 97 - Rick HansonKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Anne, senin sevgini yargılamadan ve ya farklı olmasını beklemeden, olduğu gibi almayı deneyeceğim.”
Bilinçaltı duyulmak için ısrar eder, tekrarlar ve bir bakıma kapıyı kırar.
Sayfa 69 - Annie RogersKitabı okuyor
Reklam
Travma çok önce gerçekleştiği için genellikle bizim bilinçli farkındalığımızın ötesinde bir yerlerde saklı kalmış haldedir. Bir sorun olduğunu biliriz ancak "ne olduğu"yla ilgili kısmını anımsayamaz, tanımlayamayız. Bunun yerine kendimizde sorun olduğunu zannederiz, içimizde bir şeyin "bozuk veya eksik" olduğu kanısına varırız. Korku ve endişe duyduğumuzda kendimizi güvende hissetmek için sıklıkla çevremizi kontrol etmeye çalışırız. Bu küçükken yok denecek kadar az miktarda kontrolümüzün olması ve hissettigimiz yoğun duygular için güvenli bir yer yok gibi görünmesinden kaynaklanır. Bu modeli bilinçli bir biçimde değiştirmediğimiz sürece bağlanma sorunları nesiller boyu birbirine aktarılarak devam edecektir.
Travmaların geçmişten uzanarak yeni bir kurban seçme gücü vardır.
Geçmiş, hiçbir zaman unutulmuş değildir. Geçmiş, geçmiş bile değildir.
Sayfa 23 - William FaulknerKitabı okuyor
İyi öğretmenler bilgiye sahip olanlardır. En iyiler ise kişinin onların öğretilerine inanıp inanmamasıyla ilgilenmezler.
Reklam
O zamanlar fark edemediğim şey, acı veren bir şeye direndiğimiz zaman sıklıkla kaçınmaya çabaladığımız acının süresini uzattığımızdı.
Son yapılan bilimsel araştırmalar travmaların etkilerinin bir nesilden diğer nesile geçebileceğini aktarmaya başladı.
"Ben keyif aramıyorum. Tanrı'yı istiyorum, şiir istiyorum, gerçek tehlike istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum. Günah istiyorum… Mutsuz olma hakkını istiyorum."
Sayfa 238 - JohnKitabı okudu
Boşuna demirəm də günümüz insanlarının genetikində problem var dhdhshhs
İhtiyar Kızılderililerin bize anlattığı, Mâtsaki'nin Kızı'yla ilgili bir hikâye vardı. "Kıza talip olan delikanlılar, bütün bir sabah boyunca kızın bahçesini çapalamak zorundaymış. Kolay görünüyormuş; ama büyülü sinekler ve sivrisinekler varmış. Delikanlıların çoğu ısırılmaya ve sokulmaya dayanamamışlar. Fakat dayanabilen bir tanesi kızı almış." "Çok hoş!" dedi Denetçi. "Fakat uygar ülkelerde, uğrunda çapa yapmadan kızları elde edebilirsiniz; üstelik sokan sinek ya da sivrisinekler de yoktur. Yüzyıllarca önce köklerini kazıdık." Vahşi kaşlarını çatarak başını salladı. "Köklerini kazıdınız. Evet, kesinlikle sizin tarzınız. Katlanmayı öğrenmek yerine tatsız olan her şeyin kökünü kazımak. Hangisi daha onurludur usumuzca, acımasız kaderin sapan taşlarına ve oklarına katlanmak mı, yoksa silah kuşanıp karşı koyarak son vermek mi dert yağmuruna... Ama siz bunların hiçbirini yapmıyorsunuz. Ne katlanıyor, ne de karşı koyuyorsunuz. Yalnızca sapan taşlarını ve okları siliyorsunuz yeryüzünden. Kolayına kaçıyorsunuz."
Sayfa 236Kitabı okudu
Kendini dış gerçeklikle karşı karşıya buldu, etrafına baktı, gördüklerini tanıyordu; derin bir vahşet ve iğrenme hissiyle, günlerini ve gecelerini dolduran bitmek bilmez delilikten, her tarafta kaynayan ayırt edilemez aynılık kabusundan tanıyordu.
Sayfa 209Kitabı okudu
Resim