''Bir Sürgünün Anıları'' her ne kadar ''anı'' türünde bir edebi metin olsa da döneminin Türkiye'sini, siyasi yapısını, düşünce özgürsüzlüğünü ( böyle bir kelime yok diye uyarı alıyorum bilgisayardan, napayım siyasetçiler tarafından yapılmış ve başarılı olmuş, literatüre geçebilir ''özgürsüzlük'') anlamak için bence ansiklopedik bir değer taşıyor.
Son 10 gündür bu kitapla yatıp kalkıyorum desem yalan olmaz... Okuma serüvenimde bu kitap bir kilometre taşı oldu benim için. Nedenlerini dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Çünkü anlatacak gerçekten çok şey var bu kitapla ilgili. Hepsini bir incelemeye sığdırmak mümkün olamayacağı için kendimce önemli gördüğüm bazı konuları masaya
İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekden başka zevki olmuyor. Bugün nasıl yaşadım, sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün gene aynı hayat.