Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Deniz

Martin Eden
Ayağa kalktı, aynada kendine baktı. “İşte sen o çamurdan çıktın Marin Eden,” Dedi büyük bir ciddiyetle.”Gözlerini büyük bir parlaklığı açarak arıttın, omuzlarını yıldızların arasına soktun, hayat her yerde ne yapıyorsa sen de onu yaptın,’İçindeki maymunla kaplanı öldürdün’,En büyük güçlerin en yüce mirasını söküp aldın ellerinden.”
Sayfa 158 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bakın, dostu hapse atılan bir adamdan söz ettiler bana, adam her akşam evinde yerde yatıyormuş,sevdiği kişiden esirgenen bir rahatlıktan yararlanmamak için.Kim,aziz bayım,kim yatar yerde bizim için?Ben yatabilirim mi diye soruyorsunuz?Dinleyin, yatabilmek isterdim,yatarım da. Evet,hepimiz yata bileceğiz bir gün,bu da kurtuluş olacak.Ama kolay değil bu,çünkü dostluk dikkatsizdir ya da en azından güçsüzdür,istediğini yapamaz. Belki de yeterince istemez mi bunu?Belki de yaşamı yeterince sevmiyor muyuz? Duygularımızı yalnız ölümün uyandırdığına dikkat ettiniz mi?Bizden yeni ayrılmış dostlarımızı ne kadar severiz, değil mi? Ağızları toprakla dolup hiç konuşmaz olmuş hocalarımıza ne kadar hayranızdır! Saygı o zaman çok doğal olarak gelir, belki de tüm yaşamları boyunca bizden bekledikleri o saygı. Ama biliyor musunuz niçin ölülere karşı hep daha dürüst ve daha cömertizdir? Nedeni basittir !Onlara karşı bir yükümlülüğümüz yoktur. Özgür bırakır bizi onlar, zamanımızı rahatça kullanabiliriz, saygıyı boş zamanlarımızda kokteylle sevimli bir metres arasına koyabiliriz. Bizi bir şeye yükümlü kılarlarsa, belleğe yükümlü kılar onlar, bizimse belleğimiz zayıftır. Dostlarımız da sevdiğimiz, taze ölüdür, acılı ölü, heyecanımız, eninde sonunda kendimiz !
Sayfa 28 - Can yayınlarıKitabı okudu
Çocukluğum
İstediğin kadar yalan söyle kızıl saçlı şeytan,buz sıcağı görene kadar yaşar !
Sayfa 215 - İş kültürKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İyi insanlar,hepiniz benim mükemmellik arayışımı biliyorsunuz ve umarım çoğunuz da kitabımı okudunuz.Buraya gelirken arayışımın sona ereceğini umut etmiştim oysa şimdi mükemmelliğin bulunamayacağını,ancak biçimlendirilebileceğini,bu dünyada kusursuzluk diye bir şey olmadığını biliyorum...
Sayfa 87 - SelKitabı okudu
Bakıyorum da, insanları kazanmak için en iyi çare onların sevdiklerini sever görünmek,doğru dediklerine doğru demek,kusurlarını övmek,her yaptıklarını alkışlamak.Yaranacak mısın,aşırı gitmekten hiç korkma. Yalan söylediğin istediği kadar belli olsun,suratından aksın,en zeki insanlar bile kanıveriyorlar dalkavukluğa.Pohpohu bastınız mı, en gülünç,en yüzsüzce söylenmiş sözleri bile yutuyorlar.Bu benim yaptığım işte insan dürüstlüğünü yitiriyor biraz;ama insanlara muhtaç oldunuz mu,uymak zorundasınız onlara.Onlarıları başka yoldan kazanmıyorsa insan,kabahat pohpohlayanda değil,pohpoh isteyen de.
Sayfa 6 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Nadine Stair,89 yaşında
Baştan yaşama şansım olsaydı daha çok dinlenirdim. Bu yolculukta olduğundan daha çocukça davranırdım. Daha çok dağa çıkar, daha çok nehre girer ve daha çok gün batımı izlerdim.Daha çok hakiki ve daha az hayali sorunum olurdu.Ah evet, iyi anlarım da oldu ve her şeyi yeniden başlaya bilseydim daha çok iyi anım olmasını sağlardım.Hatta yalnızca birbiri ardına gelen iyi anlardan daha başka bir şey elde etmeye Çalışmazdım. Ve daha çok papatya toplardım.
Sayfa 16 - GoaKitabı okudu
Yaşam,bir bütünü oluşturmak üzere birbirine açılan fırsat pencerelerinden ibarettir.
Sayfa 15 - GoaKitabı okudu
Tolstoy
Yalnızca başkaları için yaşadığımızda kendimiz için yaşamış oluruz.
Sayfa 9 - GoaKitabı okudu
Thomas Campbell
Geride bıraktığımız kalplerde yaşamak;ölmemek demektir.
Söylesenize, neden hiçbirimiz birbirimize karşı kardeşçe davranmıyoruz? Neden en iyi insanlar bile sanki hep başkalarından bir şeyler gizler, hep susar? Sözlerinin yel olup gitmeyeceğini emin olduğun zamanlarda bile neden yüreğinden geçenleri dosdoğru söylemezsin? Herkes olduğundan daha ketum görünüyor,sanki hemen dile getirirlerse duygularının zedeleyeceğinden korkuyorlar...
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Böyledir, mutsuzken başkalarının Mutsuzluğunu da daha çok hissederiz; bu seyrelmeyen,tersine,yoğunlaşan bir duygudur...
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Nerede şimdi o hayallerin? Kafanı iki yana sallayıp,”Yıllar nasıl da uçup gidiyor!” diyorsun.Yine soruyorsun: nasıl geçirdin o yıllarını? En güzel zamanlarını nereye gömdün? Oyunları yaşadın mı Yaşamadın mı? Bak dostum, diyorsun kendine, bak artık toprak soğumaya başladı.Birkaç yıl daha geçecek ve sonra koltuk deyneklerini dayanmış titreyen ihtiyarlık, ondan sonraysa sefalet Ve terk edilmiş gelecek. O düşler dünyası beyazla örtülecek,Donacak, hayallerin Solacak ve sararmış yapraklar gibi düşüp gidecek... Ah Nastyenka! Yalnız kalmak, tamamen tek başına kalmak ve hayırlınacak bir şey bile bulamamak ne kadar boğucu... Hiçbir şeye benzemez, hiçbir şeye... Çünkü elinden kayıp gidenler, bütün o yitirdiklerin aslında bir Hiçlikten ibaret, saçma, yusyuvarlak bir sıfır, yalnızca ve yalnızca kafandaki hayaller!
Sayfa 29 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İnsanın içinden gelen inanç geleceğin temelidir.
Sayfa 82 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Özgürlük, akılsız yüreğe göre değildir !
Sayfa 80 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
67 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.