Soru 47 : Atatürk, devlet eliyle din eğitimi konusunda ne düşü-nüyordu?
«Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır, ya bir milleti esaret ve sefalete terkeder. «Efendiler; eğitim kelimesi yalnız olarak kullanıldığı zaman herkes buna kendi dilediği bir anlamı verir. Uzun uzadıya açıklamaya girişilirse eğitimin hedeflerinin, maksatlarının çeşit çeşit olduğu görülür. Meselâ dinî eğitim, millî eğitim, milletlerarası eğitim... Bütün bu eğitimlerin he-def ve gayeleri başka başkadır. Ben burada yalnız yeni Türk Cumhuriye-tinin yeni nesle vereceği eğitimin milli eğitim olduğunu kesinlikle ifade ettikten sonra diğerleri
üzerinde durmayacağım. Yalnız işaret ettiğim manayı kısa bir misalle izah edeceğim. Efendiler; yeryüzünde üç yüz milyonu aşkın İslâm vardır. Bun-lar ana, baba, hoca eğitimiyle, eğitim ve ahlâk almaktadırlar. Fakat maa-lesef gerçek olan şudur ki, bütün bu milyonlarca insan kütleleri şunun veya bunun esaret ve zillet zincirleri altındadır. Aldıkları manevî eğitim ve ahlâk onlara bu esaret zincirlerini kırabilecek insanlık meziyetini vermemiştir, veremiyor. Çünkü terbiyelerinin hedefi milli değildir.» (22 Eylül 1924, SD, II, s. 198). *«Atatürk'ün bu düşünceleri istikametinde ya-pılan çalışmaların bir neticesi olarak medreselerin kaldırılmasından biraz sonra açılmış olan İmam ve Hatip Mektepleri kapatıldığı gibi ilk, ortaokul-larla liselerin programlarında mevcut din dersleri de çıkarıldı.» (İslâm Ansiklopedisi, 10. cüz, s. 780)+