Hz. Ömer der ki: 'İster hoşuma gitsin, ister gitmesin; hangi hal üzere sabahlarsam sabahlayayım benim için fark etmez. Çünkü ben, hayrın hoşuma gidende mi, gitmeyende mi olduğunu bilmiyorum" (İbn-i Kesir)
Ama hakikate yalnızca tevekkülle erişilir, tevekküle de sadece ahlakını incelterek, kendini başına buyruk bilmemekle, masivayı terk etmekle erişilir. Ancak bunlardan sonra tevekkül gelir.
Şunu hep aklınızda tutun: Sorunlar ancak ilgi odağınıza kendinizi koyduğunuzda baş gösterir. Hayatınızın merkezine Allah’ı koyarsanız, O’nun “bak!” dediği yerden bakarsanız, sorunlarınızı O çözer. Kişisel gündemleriniz olabilir ama bunları Allah’ın önüne koymamalısınız.
Zorluklara aksilik ve üzüntülere meydan okumak, onları bize verilen haksız bir ceza olarak almamak bizi güçlü kılar. Bunun içinse inanç ve cesaret gerekir.