Felsefesiz çocuklar arzularından, hayallerinden, sorgulama cesaretlerinden mahrum kalırken, çocuklarsız felsefe sadece bir dünya görüşü, bir düşünce sistemi yahut da bir ideoloji olarak kalmaya mahkumdur...
...ne kadar az seversek o kadar az tehdit altındayız, sevginin özü soysuzlaşıp ürpermektir, severek başkaları için ürpermeyi öğreniyoruz ve kaygı zincirini boynumuzda taşıyoruz.
...felaket düzenin içinde ve biz de onun suç ortaklarıyız, felaketi reforma tercih ediyoruz, dünyayı yeniden düşünmektense kendimizi feda etmeyi tercih ediyoruz; bu dünyayı ancak harabelerin ortasında yeniden düşüneceğiz.
Fakat çok az insan kendi doğasını tanıyordu. Duygularının gölgesinde kalmak, ruhunun normal, kesintisiz karanlığına karşı hiçbir şey yapmamak insanı umutsuzluğa sürüklüyordu.