YİYECEK ALIRSIN ama iştah alamazsın. İlaç alırsın, ama sağlık alamazsın. Bilgi alırsın, ama bilgelik alamazsın. Gösteriş alırsın, ama güzellik alamazsın. Eğlence alırsın, ama neşe alamazsın. Tanıdık alırsın, ama dost alamazsın. Hizmetçi alırsın, ama sadakat alamazsın. Boş vakit alırsın, ama huzur alamazsın. Para ile her şeyin kabuğunu alır, ama hiçbir şeyin çekirdeğini alamazsın!”
Henüz vakit varken
Henüz vakit varken, gülüm
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm,
yüreğim dalındayken henüz,
ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden biri
Volter rıhtımında dayayıp seni duvara
öpmeliyim ağzından
sonra dönüp yüzümüzü Notrdam’a
çiçeğini seyretmeliyiz onun,
birden bana sarılmalısın, gülüm,
korkudan, hayretten, sevinçten
ve de sessiz sessiz ağlamalısın,
yıldızlar da çiselemeli,
incecikten bir yağmurla karışarak.