" Siz o sözcükleri bana söylerken kendi anlamınızla dolduruyorsunuz ; ben de kavrayamıyorum onları ,kaçınılmaz olarak , kendi anlamımla dolduruyorum. Birbirimizi anladığımızı sandık ; oysa gerçekte birbirimizi anlamadık."
"Son ana kadar hep göz üstünüzde , kendi gözünüz size düşman , kendi kalbiniz çır çır çırpınıyor, ayaklarınız en olmadık yere meyilli , adımı hazırda ,burnun almadığı koku yok .Şairler anlamaktan yorgun, ama anladıklarından kimseye fayda yok."
"Mesellerdeki, irşat kitaplarındaki gibi yolda olana, vasıl olana bir sükunet, bir gizli memnuniyet de gelmiyor, sancı son sürat son nefese kadar devamda, rahat bırakmıyor."