İnsanın göğsüne giren her soluk hayatı uzatır, kişiye can verir; göğüsten dışarı çıkan her kirli nefeste ferahlık verir, o halde her iki nefeste iki nimet vardır ve her bir nimete de şükür etmek vaciptir.
Bir gerçekten başka bir gerçeğe, bir zaman için geçerli olan bir nesneden başka bir nesneye gidip gelmek değil söz konusu. ancak birleştikleri zaman anlam taşıyan iki gerçekten söz ediyoruz. savaşçı olarak sevişir, aşık olarak savaşırsın.
Oysa kadınlar neden sorusundan hoşlanmazlar. nedensiz davranışlar en çok kadınlara yakışır çünkü. bir kadının davranışlarına neden araması sahiciligine gölge düşürür.
Bazen de acımasız, aşksız, huzursuz, soğuk, muhteris bir cümle hiç sırası olmadığı halde yüzüne çarpıyor. duyuyorsun ve bundan sonra böyle duymamış gibi davranıyorsun ömrünce...
Nasıl aşık olunur unutursak, nasıl kavga edilir unutursak, nasıl ağlanır unutsak Unutsak tarhana çorbasının tadını, sevgiliyle hangi sokaklarda dolaştığımızı, hangi şiire vurulduğumuzu. her şeyi ama her unutsak. bu tarihin ve coğrafya'nın ürettiği her bir kelimeyi duyguyu olayı anıyı hayali umudu isyanı unutsak. sonra bir Neşet Ertaş türküsü dinlesek yalnızca bir tane Neşet türküsü dinlesek. unuttuğumuz her şeyi yeniden hatırlayabiliriz. hatırlayabiliriz, evet.