Hayatımızın tabloları kaba mozaiklerle yapılan resimlere benzer, ki yakından bakıldığında hiçbir etkisi yoktur, güzelliklerinin anlaşılabilmesi için belli bir bakış mesafesi gereklidir.
İnsandaki ahlaki yükümlülük duygusu, insanlık tarihinde yöneltici bir güç olmuştur; insanlar ideallerini gerçekleştirmek için büyük çaba göstermişler ve cesur bir şekilde ölmüşlerdir. İnsanın ahlaki yaşamıyla ilgili olgular evrende akıl ve amacın varlığını göstermektedir.
Nasıl ki bir beden gelişip büyüyebilmek için enerji alışverişi yapmak ve bünyesindeki artık maddeleri dışarı atmak zorundaysa, toplumlar da gelişimlerini sürdürebilmek için bünyelerindeki artık maddeleri (köhnemiş düşünceleri, önyargıları, hurafeleri vb.) söküp atmak zorundadırlar.