Eski bir insan olmak istedim hep, istiyorum da hâlâ. Lakin böyle ingiliz eskisi değil, modern antika falan öyle de değil, bizatihi bizim eskimizden.
Eski bir insan işte.
Ne varsa eski, nesi varsa eski.
Ruhuyla, kıyafetiyle, inancıyla, teslimiyetiyle, sabrıyla, zerafetiyle, kelâmıyla, sükûtuyla eski bir insan.
Naftalin kokulu bir ömür geçirmek
Bir kez daha şükretmenin verdiği hâz ile rabbimin sanatkarının ne kadar yüce bir makamda olduğunu anladım ve sükut ettim.
Ben günlerdir basit bir ahşap boyamayla günlerimi harcarken rabbimin sadece yarattığı bir şeye ol demesi ama o yarattığı sanata mücizeler ve nizamlar oluşturması ne büyük bir sanat.
Anlayana ve akledene nice hikmetler saklıdır ama bazı kör olasıca gözler sadece zahire aldandı belki de onu da inkar etti 🥀
Beni bu bunalımdan kim kurtaracak?
Vakit gece yarısını geçti. Pencerem açık. Uzaklardan hüzün dolu bir şarkı sesi geliyor.
İçimde tanımlanamaz bir daralma var. Bir el kalbimi sıkıyor sanki.
Ruhum kabına sığmıyor bu gece. Oda, ev, şehir, dünya, evren dar geliyor bana.
Bir yolculuk etmek, buralardan, kendimden, her şeyden uzaklaşmak, bir yerlere
Dizimde dinlendiremem ruhunu ancak bir kelâmın gönlüme değdiği ve din'lendiğim çok olmuştur.
Küçük kızım,
Gönlünü böylesi dağıttığından mıdır bilmem bu yorgunluğun sebebi.
Daha ne kadar hırpalayacaksın ruhunu?
Çiçeğini olmayacak topraklara ekip açmadığında kırılıyorsun. Vazgeçme çiçek olmaktan ancak ısrarla yabancı topraklara da gömme ruhunu.
Toprak ol kızım, bağrında güller yetiştiren toprak ol.
Hikayende karşılık gördüğün sayfalar da gelecek elbet, sabırla bekle. Vakti geldiğinde Rabbin sana lütufta bulunacak ve sen de memnun olacaksın :)
Kendi içinde hep bir firarîsin. Biliyorsun, için dışına çevrilse, Hazreti Eyüp'ten daha yaralı olduğunu. Kalbini yarsalar "el firak" diye kanayacağını biliyorsun.
Eline dikenler batıyor koparmak için uzandığın güllerden. Fani mahbubların alaka-yı kalbe değmediğini ağır bedeller ödeyerek öğreniyorsun. Seni kuyuya atanlar kendi
EVLENMEK ŞART MI?
Değerli kardeşim..
Kimse Robinson Crusoe değildir.O bile bir dost bulduğunda sevinçten zıplamıştı. Kendi başına da dünyanın en huzurlu insanı olan ve hatta doğrudan Rabbine muhatap olabilen Peygamberimiz (a.s.m.) bile, bazen eşine,
“Yâ Âişe, konuş benimle!”
dermiş, kitaplarda böyle nakledilir. Konuşmak, paylaşmak ve
Evlilik mi yoksa TEK BAŞINA DA MUTLU MUYUZ?
Meşhur atasözüdür: "İki çıplak bir hamama yaraşır." Yani, iki mutsuz birleşince mutlu olmaz. Tek başına mutluluğu bulamamışsanız, ancak bir başkasına dayanarak mutlu olacaksanız, olmayın daha iyi.
Zaten olamazsınız. Üstelik bu dayanma tarzı, o hapşırınca sizin nezle olmanıza yol açacak, fazla
Evlenememek benim imtihanım mı?
Değerli kardeşim;
Herşeyden evvel,
Olmazsa Olmazlarınızı NETLEŞTİRİN!!
Misal,eş seçiminde yüksek kriterleriniz varsa, bu durum evlenmenizi geciktirir. Çünkü yüksek kriterlere sahip bir eş adayını her zaman bulmak kolay değil, varsa eğer o da sizi değil de kendisinden daha yüksek vasıflara sahip bir aday
Evlenilecek eşlerde aranan vasıflar nelerdir?
Temiz ve iyi ahlâklı bir anne seç, güzel bir isim koy ve ona Kur'ân öğret."Demek ki;
Her şeyden önce, evlilikte esas maksat hayırlı bir neslin vücuda gelmesidir; insanın bazı muhtemel günahlara girmesine mani olması ve düzenli bir hayata kavuşmasıdır.
Bu hususa dikkatimi çeken Peygamberimiz
Doldur şarabını kadehime ey Sevgili,
Dile acı, kalbe şifa o şaraptan doldur,
Sen ki, cennet ırmaklarına sahip bir Sâki,
Kırık kadehime ne doldurursan sürûrdur..
Sensiz imkansız, ıslanmaz bu kuru dudaklar, Meyhaneler de dolaşsam bulunmaz şaraplar,
Ne mümkün, ayılmanın kendisi sarhoşluklar,
Ah deryalar dolsa kadehime,
Sensiz boştur..