İnsan-ötesine ve yöndeşmiş teknolojilere ilişkin fikirlerin ve hatta bilimsel gelişmelerin deneme alanlarından biri olarak görülebilecek siber punkta insanın kusursuzlaşma süreci de önemli bir yer tutar. Daha sonraki bölümde derinlemesine ele alınacak olan Hz. İsa'nın "kusursuzlaşma" buyruğu günümüzdeki süreçte ahlaka dayalı manevi niteliğini yitirerek, seküler bir kaide olarak bilim ve teknoloji aracılığı ile bedenin kusursuzlaşmasına dönüşmüştür
Modernitenin tarihi, bir yönüyle insanın tanrısallaşma çabasının da tarihi olarak okunabilir. Bu iddia modern insanı "kahraman" kılan hümanizmin düşünsel iklimiyle başlayan ve posthümanizme uzanan süreçte onun yapıp ettiği her şeyle ilgilidir. Aklına; bilim ve teknolojisine dayandırdığı dünyayı giderek hesaplanabilir dolayısıyla da denetlenebilir kılmaya çalışan insan, ulaştığı noktada kendi trajedisini hem yayınlamakta hem de izlemektedir. Trajedi seçim gerektirir ve modern insan her şeye rağmen tercihini amentüsü olan ilerleme yönünde kullanmıştır. İşte tam da bu nedenle, en çok da kaçtığı şeyin içine düşmeye yazgılıdır.