Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.32
Kürşat Uruş
Kürşat Uruş
@KURUS
Öğretmen
Lisans
551 reader point
Joined on July 2019
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Atsız’ın çeşitli dergilerde yazdığı makalelerden oluşan bir kitap.
Kitapta tarih, dil ve kahramanlar diye üç bölüme ayrılan yazılara yer verilmiş.
Türkiye tarihini anlatan, Türkçülük ile ilgili öneri ve bilgileri ve Türkçülük’e fayda sağlamış kahramanları bu kitapta bulabilirsiniz.
İdeolojilerin oluştuğu tek parti dönemi anlatımlarını ve Türkçülüğü okudukça daha fazla makale olsa da okuyayım diyor insan
Atsız yazılarında eleştirmek istediğini açıkça isim vererek sebebiyle eleştiriyor. Kullandığı dili herkes anlar.
Hüseyin Nihal Atsız’ın yaşadığı dönemi anlatan ve eleştiren, bilgilendiren bu kitabından faydalanmanızı öneririm. Atsız Hoca ruhun şad olsun.
Mustafa Kemal Atatürk’ü İlber Ortaylı gibi bir beyinden okumak farkını yaşıyor insan.
Atatürk’ü doğumundan itibaren başlayıp sırayla Cumhuriyet dönemine kadar anlatılıyor. Ata’nın yaşadığı dönemki sosyal yapıya ve dünyanın genel durumuna da değiniliyor.
“Atatürk askeri bir dehadır” sözünün ne kadar doğru olduğunu, hem cephede hem de ülke yönetiminde örnekleriyle görüyoruz.
Atatürk’e atılan iftiraların pek çoğuna bu kitapta cevap veriliyor. Evinizdeki koltuğun yerini bile değiştiremezken, bir imparatorlukta yüzyıllar içinde kökleşmiş anlayışı,sosyal yaşantıyı, devlet idaresini değiştirip Cumhuriyet ilan eden karizmatik bir lider dünyada yoktur. Buna rağmen halen Atatürk düşmanlığının devam etmesi ne kadar gülünç olduklarını gösterir.
Tarihini bilmeyen, araştırmayan insanlar, sözde tarihçilerin bilgileriyle hareket eder. İlber Ortaylı hocama bu eserden dolayı teşekkür ediyorum.
Bir karamanlık destanı böyle anlatılır.
Bir milletin varolma savaşıdır Çanakkale. Yoksulluk içinde canlarını feda eden şehitlerimizin destanıdır Çanakkale.
“Yerde yatan şehitlerden toprak görünmüyordu.” “Ateş böceği gibi kurşunlara yürüyorlardı.” Etkilenmemek elde değil.
Bilgiler belgelere dayandırılarak gerçekçi bir anlatımla Diriliş kaleme alınmış. Hurafelere yer verilmeyen bir kitap. Bu gibi anlatımların şehitlerimizin kahramanlığını hiçe saymaktır diyor yazar. Mustafa Kemal Çanakkale’de savaşın kaderini değiştirmiş ve genç yaşta tüm orduların komutanlığına layık görülmüştür. Kitapta Mustafa Kemal’in milletin geleceğine yön çizecek insan olacağı beliriyor.
Okurken 4-5 ayıraçla okudum. Bu ayıraçları kitap içindeki harita sayfalarına ve kitap sonundaki dipnot açıklamalarına bıraktım. Savaş alanlarını belirlemek ve savaşın akışını daha iyi yorumlayabilmek için. Kısaca sindire sindire okumak lazım bu destanı.
Kitabı okuduktan sonra eğer nasip olursa Çanakkale’yi görmek isterim.
Türk milletine ve milliyetçiliğine karşı kronik rahatsızlığı olanların savaş meydanlarında yenemediği milletin her zaman galip olması için gençlerin tarihini iyi bilmesi gerekir.
Böyle bir eserden dolayı Turgut Özakman’ı minnetle anıyorum. Allah rahmet etsin.
Reader Follow Recommendations
Çocuk yüreğiyle yazılmış dostluk ve sevgi içeren bir kitap.
Genelde diyalog içerikli bir anlatım olması bazen sıkıcı gelse de okurken sürekli bir hareketlilik duygusu yaşıyorsun. Kahramanımız Zeze hep bir aksiyon içinde.
Okurken gerçekten duygulandığım anlar oldu. İnsanı duygulandıran yoksul bir çocuğun anıları ve unutamadığı bir dostluk. Keşke çocuklar hiç fakirlik yaşamasa diyor insan ve tabii ki büyükler de...
Hayal dünyasında yarattığı kahramanları ile yaşayan, haşarı, yoksul bir çocuğun yüreklere seslenen bir kitabı.
Yazarın “1984” den sonra okuduğum sürekleyici, çok hoşuma giden ikinci kitabı.
Hayvanların, insanları devirerek çiftliği ele almasından sonra yaşanan düzen anlatılırken, hayvanlar eski yaşamlarını özler hale geldiklerini fark ederler.
İktidarlar hep bir düşman yaratır, her şeyin iyi olduğunu sürekli tekrar eder ve eğitimsiz sorgulamayan halk, yetkiyi elinde bulunduranların egemenliğinin devamını sağlamış olur.
Amacı rahat bir yaşam olan insanların seçimlerini düşünerek yapması gerekir.
Kitapta Kerbela’dan sonra esir edilen Ehli Beyt’in Şam’a kadar yolculuğu anlatılıyor.
Şehit edilen, olmadık zulmü gören Ehli Beyt’in sürgünü başlamıştır. Sağ kalanlar Yezit’in sarayına götürülecektir. İçlerinden biri de Hz. Hüseyin’den sonra gelen imam Ali Seccad’dır. Yolda kamçılanacaklar, aç bırakılacaklar, soğukla mücadele edeceklerdir. Fakat o yüce insanlar bir kez bile bela okumamışlar, Allah’a hamd etmişlerdir.
Sarayda Ehli Beyt’in biat etmeleri için Yezit’in siyasi yaklaşımları sonuçsuz kalmıştır. Dünya vaatleri geri çevrilmiştir.
Yezit’in oğlu, varisi, küçük Muaviye’nin Ehli Beyt ile gönül bağı kurmasıyla bu kez Ehli Beyt Şam’ın dışına sürülmüşlerdir.
Olaylar anlatılırken Ehli Beyt arasında yapılan tefekkürlerde ayetler incelenmiş, kelime anlamlarına kadar irdelenerek İslam bilgisi de aktarılmıştır.
Faydalı bulduğum severek okuduğum, dini geçmişimize ışık tutan bir kitap. Okumanızı tavsiye ederim.
İslam tarihi, dini bilgiler içeren ve Kerbela olayını başlangıcından o ana kadar anlatan bir kitap.
Hz. Hüseyin’in şehit edilene kadar ailesiyle birlikte yaşadıkları ve siyasi ortam hakkında bilgi sahibi olabiliyor insan.
Mazlum ile zalimin savaşında, kanın kılıca galip geldiği Kerbala’da, isterse dünya malını elde edebileceği teklifleri bir kenara iten Hz. Hüseyin’i bir kez daha insanlık anlamıştır inşallah.
Allah yolundan, Peygamberimiz yolundan gidenlerin hiçbir zaman hatırlarından çıkarmaması gereken yaşantılar abartısız aktarılıyor.
Severek okuduğum ve tavsiye edebileceğim kitaplardan birisidir.
Hayata, aşka, ilişkilere ve yaşantılara anlamlı bakış açılarıyla yaklaşmış bir sufinin anlatımıyla yazılmış bir kitap.
Aslında içinde olduğumuz çoğu durumun farkına varmıyoruz. İnsan yüceliğini ve değerini bilmesi gerekmektedir. Fakat evrende de bir kum tanesi kadar yer kapladığını da bilmelidir.
Kişisel gelişim kitabı gibi, hikayelerle süslenmiş hoş, faydalı bir kitap. Okumanızı tavsiye ederim.
İnsanın yüreğini yumuşatan bir kitap. Hayal kuran bir çocuk olabilir fakat büyüklerin de bazen hayallere dalması gerekebilir. Aslında çok ciddiye aldığımız bu ömrü, kalp kırmadan, ara sıra çocuk gözüyle bakarak yaşayabiliriz.
Yeni kitaba başlamadan hızlıca okuyup bitirdiğim tatlı bir hikaye. Mutlaka bir boşlukta okunmalı.
Kitaba, bilim kurgu dendiğinden, uzay, ışınlama, uzaylılar falan aklıma geldi. Fakat farklı bir bilim kurguyla karşılaştım. Düşünce okuma, tek tip insan yaratma konusuyla karşılaştım. Severek okuduğum kitabı herkese tavsiye ediyorum.
İktidarların, hakimiyetlerini korumak için aslında neleri gözden çıkardıkları anlatılıyor. Savaşların olması, insanların eğitimsiz bırakılmasının sebeplerinden biri de iktidarlardır. Tek tip düşünmeye insanların zorlandığı ülkede kahramanımız Winston’un bu düzeni yıkmak isteme arzusu sonuçsuz kalıyor.
Aslında özgürlüğün, yaşamın ne kadar değerli olduğunu anlıyor insan. Kitabı elinizden bırakmak zor olacak.
Ömer Hayyam’la 1070’lerde başlayıp içinde aşk ve tarihsel olayların anlatıldığı etkileyici bir kitap.
Semerkant Yazması diye bilinen Ömer Hayyam’ın Rubaiyat’ı ile hikaye başlıyor. Ömer Hayyam’ın, Hasan Sabbah ve Nizamülmülk ile biraraya gelmeleri ve Haşhaşiler kitapta anlatılıyor. Ömer Hayyam’ın iktidar olma fırsatı varken istememesi dünya görüşünü ortaya koymuş. Selçuklu dönemimin entrikaları anlatılırken, İran’ın yabancı ülkeler tarafından nasıl ablukaya alındığı ve nasıl sömürüldüğü ve bağımsızlık için mücadele edildiği kitapta yer almış.
Titanik’te bulunan Rubaiyat’ın, geminin batması ile kitap son buluyor.
Okunacak kitaplardan bir tanesi.
Yazar Sinan Akyüz’ün Bosna’daki araştırma ve gözlemlerine dayanan etkileyici bir roman benim için.
Bir millete böyle bir vahşet nasıl yapılabilir insanın aklı almıyor. Hayretler içindeyim.
Masum insanlara yapılan işkenceler tecavüzler açık bir dille anlatılıyor. Bunları reva görenler ise Sırplar ve Hırvatlar. Boşnaklar’ın tek suçu Müslüman olmak.
Bosna halkının çektiği ızdırap anlatılırken duygu yoğunluğu yaşamamak mümkün değil.
İnsanlar bu kadar acımasız olabilir mi sorusunun cevabı, “evet olabilir” diye bu kitapta alınıyor.
Tavsiye edilecek okumaya değer bir kitap.
Severek okuduğum kitaplardan biri oldu.
Romandan aslında çok ders çıkarılabilir fakat bu, okurken ne görmek istediğinize bağlı. Anlaşılır, sıkmayan bir dil kullanıldığından zevkle okunuyor.
İnsanların acı hikayeleri anlatılırken kendi amacı için her şeyi mübah gören bir liderin amacına nasıl ulaştığı anlatılıyor. “Hiç bir şey gerçek değil, her şey mübah” felsefesiyle insanları kandırıp, fedai yapan, kullanan Hasan Sabbah, amacına ulaştıktan sonra kendi kulesinde inzivaya çekilir ve roman son bulur.
Her yüzyıl sömürülen kandırılan insanlar vardır. Tarih tekerrürden ibarettir ders almak gerekli.
İlber Ortaylı’nın yaşamından da kesitlerle ayrı bir tat aldığım sosyal yaşantımızdan geleceğe dair rehberlik edebilecek bir kitap.
Yurtdışı ve yurtiçi pek çok gezilecek yerler, okunacak eserler, hayatınızı nasıl daha güzel yaşayabileceğiniz tavsiyeler, yaşantılar ve deneyimler paylaşılmış. Tavsiye edebileceğim farklılık yaratabilecek bir kitap.
( spoiler içerir) Konya’da, İngiltere’den gelen, sigortacı kadının başından geçen olaylar anlatılıyor.
Yanan otele ödenecek tazminatın ödenmemesi için gerekli araştırmayı yapan sigortacı kadın Kimya Karen kundaklamadan şüphelenir, düşüncelerinde de haklıdır. Fakat ispatlaması gerekir.
Olayların Şems ve Mevlana ekseninde cereyan etmesi benim için ayrı bir bilgi aktarımı olmuştur. Şems ve Mevlana’nın arasındaki ilişki irdelenirken her yönden değinilmesi tüm fikirleri ortaya sermiştir.
Kimya Karen’in küçükken kaybettiği babasına rüyasında da olsa kavuşması romanın mutlu sonla bitmesini sağlamıştır.
Çok büyük zevkle okuduğum söylenemez. Yine de farklı konusu olduğundan tavsiye ediyorum.
