Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Kağan KÜÇÜK
Kağan KÜÇÜK
@KaganKucuk
İnşaat Y. Mühendisi
Yüksek Lisans
Osmaniye
49 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Daha önceden Ahmet Ümit'in 3 kitabını okumuş olmama rağmen polisiye kitaplarına bir türlü denk gelememiştim. Daha doğrusu popüler olan kitaplarını sona saklamıştım da diyebilirim. Ufaktan polisiye romanlarına girmek için aldım bu kitabı elime. İlk 70-80 sayfasını okuduktan sonra kitabı bırakmaya karar verdim. O kadar durağan, o kadar sıkıcıydı ki anlatamam. Bırakmaya karar verdikten sonra kitaba şöyle bir baktım ve kitap yarım bırakılacak bir nimet değil dedim ve okumaya devam ettim. İlerleyen sayfalarda kitap kendisine doğru çekmeye başladı beni. Kitabı bitirdiğimde iyi ki devam etmişi dedim kendi kendime. Üst düzey bir polisiye roman olduğunu söylememekle birlikte orta seviyenin de altında olduğunu söyleyebilirim. Ama nedense kitap kendini bana sevdirdi. İlk 100 sayfayı okuyabilirseniz okunabilecek bir kitap. İçerikten söz edip spoiler vermek istemiyorum. Söyleyeceğim tek şey Kitaplar en iyi dostlardır.. Keyifli okumalar..
Spoiler ve yergi içerir
Değerlendirmeye başlamadan önce yazarın meşhur olan 3 kitabını da okuduğumu belirterek başlamak istiyorum sözlerime. İlk 2 kitap için herhangi bir değerlendirme yapmadım. Son kitabı da okuduktan sonra bir şeyler yazmanın zamanı geldiğine karar verdim. Tüm kitaplarında aşk maskesi altında toplumun ahlaki değerlerinin altına dinamit koymaya çalışmış bir yazar görüyorum ben. Kürk mantolu madonna kitabı içlerinde en masum olanı diyebilirim. Kuyucaklı Yusuf desen başlı başına bir ahlak çöküntüsü. Konumuz olan bu kitapta ise yazar zirveyi yakalamış. Yazarı az çok araştıranlar bilir siyasi görüşünü ve toplumsal vaziyetini. Bu ülkenin kilit taşı konumunda olan, olmazsa olmazı olan Ülkücüleri ahlaksız ve menfaatçi birer mahlukmuş gibi toplumun önüne atmak Sözde bu büyük yazara yakışacak bir davranış olmuş. Ayrıca İslam dinine olan nefreti satır aralarında bangır bangır bağırıyor resmen. Ayrıca şunu da belirteyim. Aşk dediğin masumane olur. Yazarın kitaplarındaki gibi ahlaksızlık kokan şekilde olmaz. Bunları aşk diye ancak ahlaktan bihaber insanlara yedirebilirsiniz. Söylemek istediğim çok şey var ama hem yazarın sevenlerine terbiyesizlik olmasın hem de vefat etmiş bir yazara saygısızlık olmasın diye susuyorum. Kişisel görüşümdür. Katılmak istemeyenlere sonsuz saygı duyuyorum. Kitaplar en iyi dostlardır. Kalın sağlıcakla..
Öncelikle Sabahattin Ali'yi bu güne kadar okumadığımı belirterek başlamak istiyorum. Neden okumadığım sorusunu bu kitabı okuduktan sonra daha çok sormaya başladım kendime. Kitap baştan sona kadar sıkmadan gayet akıcı bir şekilde eridi gitti elimde. Aşk romanı okumayı pek sevmesem de kitabı beğendim. Lakin sonu tam tahmin ettiğim gibi bitti. Yine de başarılı bir yapıt olmuş. Okumanızı tavsiye ederim. Kitaplar en iyi dostlardır. Keyifli okumalar..
Okur Takip Önerileri
Kitap baştan sona küçük hikayeler ve bu hikayelerden çıkarılması gereken dersleri içeriyor. Mesnevi başlı başına bir dal olmakla birlikte iyi bir insan olma ve iyi bir toplum oluşturma adına koskocaman bir derya. Kitap insanın kendini ve toplumu geliştirebilmesi son derece uygun bir kaynak. İnsan kendisinde olan eksiklikleri ve yanlışları kitabı okurken görüyor. Belki kendimizi geliştirmemiz, insanlarla iyi ilişkiler kurmamız için ve iyi bir toplum olabilmemiz açısında güzel bir rehber olabilir bu kitap. Okuyun ama anlayarak, benimseyerek okuyun. Kitaplar en iyi dostlardır. Keyifli okumalar.
Öncelikle hemşerim Yaşar Kemal’i rahmetle anarak başlamak istiyorum incelememe. Okumayı çok istediğim yazarlardan olan Kemal’in ilk olarak bu kitabını okumak nasip oldu bugün. Kitap başından itibaren komünizm propagandası içermeye başlıyor. Yazar propagandası gereği Köy Enstitülerinin kapatılmasını çok sık eleştiriyor. Kapatanlar da komünizm propagandası yapılan ve komünist yetiştirilen yerler olduğunu düşündüğü için kapattı zaten oraları. Yazar kitapta toplumsal sıkıntılara değinmiş bol bol. Aa evet gerçekten haklı çok doğru söylüyor dediğim yerler de oldu sıkça. Lakin bazen öyle bir noktaya geliyor ki söyledikleri sanırsın dünyanın en geri kalmış ülkesi hatta Amazon Ormanlarında yaşayan bir kabileden bahsediyor sanırsın. Evet o dönemde ülkenin içinde bulunduğu durum eleştirmeyi hakediyor olabilir ama bazen kantarın topuzunu kaçırmış yazar. Kitap tarihe göre sıralanmış küçük bölümlerden oluşuyor. Tarih günümüz tarihine yaklaştıkça eleştirinin dozu azalıyor epeyce. Bu da insanı, gelişiyoruz galiba ülkece diye düşündürüp mutlu ediyor. Şunu da söylemeden edemeyeceğim. Yazar yobaz ve geri kafalılar tabirini çok kullanıyor ve bu kalıbın içerisine sadece kendi tabiriyle dincileri ve milliyetçileri koyuyor. Bu hiç hoş olmayan bir yaklaşım. Bu ülkede çağın çok çok ilerisinde olupta dinini dört dörtlük yaşayan milliyetçi insanlar var. Bu konuları dikkate alarak okumaya niyetlenin derim. Kitaplar en iyi dostlardır. Keyifli okumalar
