Öncelikle, İhsan Oktay Anar'ın Puslu kıtalar atlası'ndan sonra okuduğum ikinci kitabı Suskunlar. Ve bitirdiğimde yine hayran kaldığım bir kitap oldu. Kitapta başından sonuna kadar muazzam bir kurgu hakim. Hiçbir olay boşuna değil ve hiçbir olay sebepsiz bırakılmamış. Kitabın her sayfasını ister istemez büyük bir merakla çeviriyorsunuz.
Suskunlarda, en çok beğendiğim nokta kitabın muazzam kurgusu idi. Ancak bende en çok hayranlık uyandıran ise yazar İhsan Oktay Anar'ın kendisi oldu. Çünkü insanın böyle bir kitap yazmak için çok fazla bilgiye ve çok geniş bir hayal gücüne sahip olması gerekir. Ki görünen o ki yazarda bunlar fazlasıyla mevcut. Gerçekten hayran olmamak elde değil.
"Gökyüzüne bakarken Engin. Bir yıldız kayıyor. Hep böyle olur. İnsanlar gökyüzüne bakar ve bir yıldız kayar. Aslında bundan daha tabii ne olabilir? Bir yıldızın kayışını görmek bile kâfi değil midir...?"