Bugün iki kez yağdı yağmur;
iki kez eskidim sanki.
İki ömrü kol kola yaşadım;
biri nergis bahçesi, diğeri mahşer yeri.
Hep iki șömine yandı yüreğimde;
birinde atești, diğerinde kül.
Ve iki kez aşık oldum;
bundandır iki kez ölmüşlüğüm.
Beynimde iklimsiz papatyalar
ve kuşatılmış bir akşam duruyor penceremde.
Sokakların gün batınca neden boșaldığını
ve yüreğimin neden kabardığını bilmiyorum.
Ne gül
ne yarın!
Gül, küle karılmış günlerin tortusunda.
Yarın, vurulmuş yatıyor bugünün avlusunda.
Sakla yamalarını kalbim..
İnsanlar büyüdükçe günler kısalırlar;
günlerimiz gibi aşklarımız da
yittikleri duraklarda kalırlar.
Sakla yamalarını kalbim..
Kendini bıçak gibi ışıyan yeni güne bağışla.
Yürü, arkana bakma, ama umursa.
Bazen anılara en çok yakışan elbise,
birkaç damla gözyaşıdır unutma...