"Öte yandan biz de yemekler yapıyor, bebek bakıyor, pekmezler kaynatabiliyoruz elbette ama sadece ayağımız değil kafamız da evin eşiğinin dışına çıkmış bir kere ve bu bizi bambaşka maceralarla olgunlaşmış kadınlar yapıyor"
"Tercihen Çocuksuz" bir kadın olmaktan dolayı yıllardır karşıkaltığım pek çok durumu benim gibi yaşayan pek çok kadın ile tanıştım bu kitapla. Sanırım o yüzden de sevdim.
Kitap, çocuk doğurmayı tercih etmeyen kadınlarla yapılan görüşmeleri analiz etmiş. Bir doktora tezi aslen, o nedenle de bir araştırma gibi. Yazarın kendisi de çocuk doğurmamayı tercih edip bu konuyu incelemeye almak istemiş ama yolda süreci biraz değişmiş ve çocuğu olmuş. Kendi yaşadığı çelişkileri ve durumları da aktardığı bir yapıta dönüşmüş bölyece kitap.
Kadınların hikayelerinin benzerliği, tercihlerinin sebeplerinin farklılığını görmek, şaşırtmadı. Hepsi ile ortak yaşadığım şeyleri yakalamış gibi oldum. Hikayelerinin benzerliği derken, toplumdaki kabullenişlerini(!) kastediyorum tabi. Çocuk doğurmayı düşğnmeyen kadınlar için güçlendirici bir kitap okduğunu düşünüyorum. Feminizmin ele alabileceği ve derinlemesine inceleyebileceği de bir konu bence. Keyifli okumalar.
"Çocuk yapmamak demek, ailenin önceki nesillerinden birikmiş ve size miras kalmış -bazen ezici ağırlığı olan- bir valiz dolusu hikayeyi, kaderi, acıyı ve hazineyi devrettiğiniz birinin olmayacağını bilmek demektir" (chollet)