Thomas more dönemin yönetim sınıfı ve din adamlarını eleştirir nitelikte ütopya eserini ortaya koymuştur . Çünkü kilisenin ve sarayın halkı para kaynağı olarak görmesini ve sürekli olarak sömürülmesini analiz etmiştir . Kitabında ütopyasına karşı tasvirleri Fransız İhtilalinin getirdiği fikirlerle bağdaştırıp tam anlamıyla olmasada sosyalist olarak değerlendirilmesine olanak sağlamıştır . Ama ütopyasında köleliğin yine kaybolmadığı sosyalizm düşüncelerine ters olmaktadır . Ütopya gerçekleşmesi imkansız toplum tasarımlarıdır . Bir toplumu baştan belli bir düzen içerisinde oluşturmaya çalışmak toplumdaki bazı kurumların işlevlerinin sonunun geldiğini düşünebiliriz . More katolik kilisesine bağlılığını gösteren bir kişilik olarak ütopyasında din özgürlüğünden bahsetmiştir . Son olarak more toplumdaki adaletin sağlıklı bir şekilde işlemesini tabakasız bir toplum olmakla sağlanabileceğini savunmuştur . Döneminin fikir ve düşünce yapısının dışına çıkan bu düşünür ilkel komünizm ve idealist sosyalizmin arasındaki nehir gibidir . İki taraftanda toprak parçacıklarını akan suyunun içine alır. Taki akan nehir günümüze kurumadan gelip bizlerinde o nehirden faydalanmamızı sağlayana kadardır .