...bu düşünceden geçip gidiyoruz birbirimizden.
Masum bir çocuğun gözyaşları yıkıyor gönlümü. Ellerimle sildikçe gözyaşlarını yüreğim kirleniyor.
Bir mendil uzatıyorum küçük çocuğa, uzun uzun bakıyor. Ellerini emin olmadan,titreterek uzatıyor parmaklarımın ucundaki mavi mandile. Silebildiği kadar iyi siliyor gözlerindeki masumluğun izlerini. Geriye artık ona ait olmayan bir çift göz kalıyor. Mavi mendilde ise masumluğu...
Mavi mendili usulca bırakıyor parmaklarının ucundan, rüzgâra kapılıp gidişini izliyor öylesine..
Bilmeyi istemek konusunda fazla ısrarcıydı . Biraz düşündü; kazanacağım ne varsa kaybedebilecek güçte değilim, kazanmayayım öyleyse dedi. Güneşin batışını izledi günlerce ve fark etti ki yine de o kaybetmişti, kazanmadığı halde.