Bugün milliyetçilik denilen şey tanıdıklar zincirinin boşta kalan en büyük halkası, kendilerinden aşağıda el verecekleri hiç kimseleri yok. Onlar adaletsiz döngü içerisinde-bilinçdışı olarak en üst basamaktaki seçkinlerin yaşam alanını korumakla mükellefler.
İçerisinden bilginin, düşüncenin çekildiği her ilke, ilkesizliğin baş tacı oluyor. Samimiyetlerinden şüphesiz, hatta ve hatta kimi ölüm yolcu ve yücelticileri, kimsesizliğin, ağrılı acısının kökenini idrak edememektedirler.
Kısır döngüdeki insan, kendini tükekiyor. Kafesin içerisindeki çarkta dönen fare muhtemelen kendi eylemselliğini, kutsi odak noktalarından biri olarak görüyor. Oysa ne büyük acılar birikiyor geleceğe yönelik.
İçinden çıkamadığımız hal, öfke ve hayalkırıklığı barındırıyor. Gittiçe dibe, daha derine battıgımız hissi anlamı ağırlaştırıyor.
İnsan insanlığından uzaklaşmakta, bozulan şeyler var. Bozulan şeyler çok, ancak ve ancak buna ve her şeye rağmen ümit edeceğiz.