Uzayın bunlardan hiçbiri olmadığına hemen hemen eminiz. Uzay kesinlikle bir boşluk değildir ve kesinlikle maddeyle arasındaki bir ilişki de değildir. Bunu biliyoruz, çünkü uzayın bu fikirlerin hiçbiriyle örtüşmeyecek şekilde davrandığını gördük. Uzayın büküldüğünü ve dalgalandığını ve genişlediğini gözlemledik.
Sayfa 116 - İndigo KitapKitabı okudu
Mevzubahis örneğimizde, uzayın ne olabileceğine dair daha başka mantıklı fikirlerde vardır. Ya maddeden bağımsız var olamıyorsa? Ya maddeyle arasındaki bir ilişkiden ibaretse? Bu fikre göre, "boş uzay" diye bir şey yoktur, çünkü madde olmadan uzayın var olabileceği fikri mantıklı değildir. Örneğin, elinizde parçacık yoksa iki parçacık arasındaki mesafeyi ölçemezsiniz. Onu tanımlayacak madde parçacıkları olmadan "uzay" kavramı diye bir şey mümkün olamaz. Bunun ötesinde ne vardır? Boş uzay değil.
Daha önce uzaysızlık diye bir kavram tecrübe etmediğinizi düşünecek olursak, uzaya dair bu düşünce biçimi son derece tuhaf ve mantık dışı gelir. Ama şunu da belirtmeliyiz ki tuhaflık, fizik bilimi söz konusu olduğunda asla bir engel olmamıştır, o yüzden açık fikirli olmak her zaman için iyidir.
Sayfa 116 - İndigo KitapKitabı okudu
Bütün derin sorular gibi, uzay nedir sorusu da ilk başta kulağa çok basitmiş gibi gelir. Ama bildiklerinizi sınar ve soruyu tekrar incelerseniz aslında net bir cevap vermenin pek de kolay olmadığını keşfedersiniz.
Bir çok insan uzayı, kocaman boş bir depo veya evrenin tiyatrosunu sergilediği bir sahne misali, üzerinde şeylerin yer aldığı bir boşluk olarak hayal eder. Bu bakış açısına göre uzay bir şey içermez. Orada öylece doldurulmayı bekleyen bir boşluk gibidir, tıpkı yemek sonrası "Tatlı için yer ayırdım," ya da "Çok uygun, boş bir park alanı buldum," demeye benzer.
Sayfa 114 - İndigo KitapKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Kütle çekiminin uzayı ve zamanı bükebiliyor olması, bizi heyecan verici başka ihtimallere götürebilir. Şimdilik kendi yıldız sistemimiz dışında kalan başka bir yıldız sistemini ziyaret etmemiz mümkün gözükmüyor. Mesafeler çok uzun. Fakat kütle çekiminin sırlarını çözebilirsek, uzayın nasıl bükülüp kontrol altına alınabileceği veya solucan deliklerinin nasıl yaratılıp yönlendirilebileceğini anlayabiliriz. Bana başardığımız zaman, uzay-zaman bükebilir ve şimdilik imkansız gözükse de evrenin bir ucuna seyahat etme hayallerimizi gerçekleştirebiliriz. Kütle çekiminin elinde tuttuğu anahtar bu olabilir.
Sayfa 112 - İndigo KitapKitabı okudu
Kütle çekiminin kendine özgü olduğu ve diğer temel kuvvetlerden farklı olduğu ortaya çıkacak olursa bu, büyük resme dair ipucu verebilir. Kütle çekiminin, kozmosun özüne işlemiş çok daha derin bir anlamı olduğunu gösterebilir. Bazen kurallar yerine istisnalar da bir şeyler öğretebilir. Bu sırları açıklamak için ortaya konacak heyecan verici fikirlerin eksikliğini çektiğimiz de söylenemez.
Sayfa 111 - İndigo KitapKitabı okudu