Anne ne kadar önemli. Çıkmaz ilişki içerisinde hissettiğimiz birinci derecedeki yakınımızla ilgili kendimize yol gösterecek bir kitap. Mükemmel anne yok. Ama ne kadar güzel bir ilişki yaşarsak olumsuzlukları da o derecede bertaraf edebiliyoruz. Yazar bu kitabında annenin duygusal yokluğunun bizim üzerimizdeki etkisine değinmiş. Bu kitabı okurken karşı tarafı suçlayıp işin içinden çıkamıyorsunuz. Çünkü o yaralarınızı iyileştirmek için birinci derecede siz sorumlusunuz. Kitabın sonunda neler yapabileceğinizi söylüyor. Bu kitabı elinize alıp okuyup geçemezsiniz. Farkındalık için etkinlikler bulunuyor. Kağıt kaleminizi alıp gerçekten okumayı unutmayın. Ben biraz okurken sıkıldım da. Belki savunma mekanizmamdır kimbilir. Keyifli okumalar dilerim.
Bizim toplumda "Hayır" tabulu kelime. Hepimiz kendimizi zaman zaman yapmak istemediğimiz işleri yaparken buluyoruz. Başkaları kırılmasın, küsmesin, zorda kalmasın diyerek biz alıyoruz onların sorumluluğunu da. Sonra ya kendi kendimizi yiyoruz, ya da üçten içe öfke duyuyoruz. En kötüsü de taşıyamadığımız yüklerin altında ezilmiş hissederek yoğun bir depresyona çekiliyoruz. Hayattan ne zevk alıyoruz, ne işleri bitirebiliyoruz ne de kendimizi gerçekleştirebiliyoruz. Peki kim bu hayır diyemediklerimiz? Eşimiz, çocuğumuz, annemiz ya da babamız, patronumuz, arkadaşımız.. size soruyorum şimdi, bu hayır diyemediklerimiz sizin kıymetinizi biliyor mu? O zaman hayır demeye başlamak için alıp okuyun.
Ara verince biraz kopuk okumuş gibi hissettim ama üçüncü kitabı diğer iki kitaba nazaran farklı. Yapay zeka kavramına ağırlık verilmiş. Bu konu da beni çok korkutan, düşündüren ve endişelendiren bir konu. Kitabın bilim kurgu olması, içinde birçok bilgi barındırması ve bu bilgiye bizlere açıklayarak aktarması büyük bir emeğin ürünü olduğunu gösteriyor. Her alandan bir şeyler buldum, öğrendim. Heyecanla beklediğim bir konu vardı o da açıklığa kavuştu. Ama sanki kitabın sonu havada kalmış gibi. Kimbilir belki devamı gelir. Kitabı okurken bunun filmi olmalı dedim. Gerçekten izlerken keyif alınır. Okumanızı tavsiye ederim.
Bazı kitaplar vardır hayatınızda bir farkındalık yaratır. Bu kitap da onlardan biri. Dede koruk yer torununun dişi kamaşır derler ya . İşte öyle Bir kitap. Benim de hayatımda anlamsız korkularımın başladığı bir dönemde, bir öğretmen arkadaşımın projesi sayesinde okuduğum bir kitap. Öyle iyi geldi ki anlatamam. Aslında geçmiş bağlarımızın ne kadar önemli olduğunu, biz bazı şeyleri yok saymaya çalışsak da, anlatmasak da nesiller boyunca nasıl devam ettiğinin bir kanıtı bu kitap. Biz kendi içimizde ne acılar ne sıkıntılar gizliyoruz. Düşünün bir de geçmişimizi... Kimbilir ne yokluklar, ne yalnızlıklar, ne kayıplar ve ne acılar çektiler. Kızın kaderi annesine benzer derler ya belki de bu kitabı okuyunca neden öyle dendiğini anlayacaksınız. İnkar ettiğimiz aile bağlarını araştırmak, ailenizle geçmişiyle ilgili sohbet etmek için güzel bir adım atmış olacaksınız. İnsanoğlu hiçbir zaman tek var olmadı ve olmayacak. Acılarımız da sevinçlerimiz de bir. Benden size tavsiye okurken okuyup geçmeyin. Yazmalı etkinlikleri yazarak yapın. Bakalım siz neler keşfedeceksiniz?