Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gülistan

Gülistan
@Kitapasigii
Memur(NVİ)
Lisans
Şanlıurfa, 6 Haziran 1997
572 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
"Yürümeni yavaşlatacak kadar neden onlarla meşgul oluyorsun?" dedi üstadım. "Burada fısıldanan sözlerden sana ne? Sen peşimden gelmeye bak, bırak onları, ne derlerse desinler! Fırtınalar karşısında tepesi asla eğilmeyen sağlam bir kule gibi metin ol, çünkü bir kimse ki bir düşüncesi varken kafasının içinde bir başka düşünce belirmiştir, bu düşüncelerden biri ötekinin gücünü azalttığı için, o kimse daima hedefinden uzaklaşır."
Reklam
Bunca zan nedendir? Başkasının ağzından çıkan yanlışları yakalama derdi niçin? Birbirimizin kusurunu bulmaya çalışmakla o kadar meşgulüz ki, güzellikleri paylaşmaya zaman kalmıyor.
Kış, "ilkbahar, benim kalbimde" deseydi, ona kim inanırdı?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mücadele etmemiz gereken iki düşmanımız var; tembellik ve nefse düşkünlük.
Tefekkür etmeyen, hafızasına takip edeceği umumi gayeyi arz etmeyen, maksada varmak için lazım olan vasıtaları devamlı bir surette aramayan kişi ister istemez durum ve dış dünyanın oyuncağı olur.
Reklam
"İnsanlar ne der" endişesi en hoş ve en zeki insanları bile hiçbir orijinallikleri olmayan, ipleri başkalarının elinde olan güzel, mekanik kuklalara çevirir.
Tembel insan hak edilmiş bir dinlenmenin zevkini bilemez. Çünkü Pascal'ın dediği gibi "Isınmak üşürseniz dinlenmek yorulursanız güzeldir."
KURAL 156: DOĞAYI KORU
Insanlığın her geçen gün arttırarak kullandığı zararlı atıklara ve gazlara rağmen, oksijenini bizden esirgemeyen ağaçlarımıza teşekkürlerimizi sunalım. Devasa inşaatlar yapmak için onları katletmemize, olur olmadık yerlere daha sönmeden attığımız sigara izmaritleri sonucu çıkan yangınlara rağmen, ağaçların bize hâlâ küsmeyip bizler ve diğer tüm canlılar için verdikleri mücadeleye devam etmeleri gerçekten göz alıcı. Sen olsan küserdin emin ol, öyleyse küstürmek için çabalama, doğayı koru!
Sayfa 167Kitabı okudu
KURAL 124: İYİLİK YAP
Nasıl gece denilen olay Güneş'in yokluğu alakalıysa; kötülük dediğimiz olgu da iyiliğin yokluğundan kaynaklıdır. Hiç kimse kötü olarak doğmaz; doğumumuzda en saf, en güzel duygularla dünyaya gözlerimizi açarız. Ve eğer kişi, çevresinden yeterince iyilik görmezse kötülük diye adlandırdığımız şeyler, iyiliğin yok oluşunda can bulur. Karşılık beklemeden elinden geldiğince iyilik yap! Varsın sana somut bir geri dönüşü olmasın ama birine ya da bir canlıya iyilik yaptığını bildiğinde kazanacağın huzuru, kendin için yaptığını düşündüğün en iyi şeyde bile hissedemezsin!
Sayfa 136Kitabı okudu
“Dünyada bir dostluktur asıl olan. Ötesi fasa fiso!... İnsanın eti yenilmez, derisi giyilmez. Dostluk ve sevgiden başka işe yaramaz insan.”
Reklam
Ey bugünkü Türk genci! Bütün bu işlerin yapılması asırlardan beri seni bekliyor.
Sayfa 160Kitabı okudu
Hangi ulus dostluğu, doğruluğu ve yapılan iyiliği unutmayan kıymetbilir zihni sevmez? Hangi ulus kibirlileri, kötü davrananları, kabaları ve kadir kıymet bilmeyenleri hor görmez, onlardan nefret etmez? Bütün bunlardan insan soyunun bütün olarak bir topluluk olduğu anlaşıldığına göre, buradan çıkan nihai sonuç doğru yaşama mantığının insanları daha iyi kıldığıdır.
Sadece insan da değil, bütün gökyüzünde ve yeryüzünde, gelişip de kusursuz olduğunda doğru bir şekilde bilgelik adını alan akıldan daha kutsal ne var?
İşte evler, işte ağaçlar, orman, su... İşte çağıltı, işte kuşlar, işte bin bir çiçeğiyle zengin toprak, karıncalar yılanlar, cümle yaratıklar... Dünya kıvıl kıvıl, dünya sonsuz bir devinmede, dopdolu. Dünya bin bir ayak. Her şey var. Renk, ışık, gece, sesler, yıldızlar, her şey var. Dünya sonsuz bir çeşitlilikte, sonsuz bir kaynaşma da. Gel gör ki dünya şimdi bomboş. Hiçbir ses, ışık, renk, devinme, hiçbir çiçek, hiçbir canlı yok gibi ıssızlıkta.
616 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.