Tanrım, gözlerimizin görmemesi ne büyük bir eksiklik, görmek, görmek, belli belirsiz birer gölge halinde bile olsa görebilmek, bir aynanın önünde durmak ve koyu, zor görülen bir lekeye bakıp, bu benim yüzüm diyebilmek.
Kendimizi bir tek doğru yol olduğu fikrinden kurtararak özgürleştirmek zorundayız. Bunu yapamadığımız zaman, gerçeklikle olan çelişki bizi mutlak anlamda boğar; çünkü hiç bir cümle, paragraf veya makalenin açık bir şekilde en iyi olduğunu ispatlayamayız.
Oldukça etkileyici ve yol gösterici bir kitap olmuş, okumamış olan bütün öğrencilere tavsiye ederim. Aslında her şeyin bir organizasyon sorunu olduğunu söyleyen basit ve bir o kadarda etkileyici/gerçekçi bir kitap.
Kitap 1977 yılında ilk olarak ortaya çıkmış olsada günümüzde değerini hala koruduğunu görmek mümkün. Kitabı okumaya başladığım anda gözümün korktuğunu ve nasıl tez yazacağımı düşünmeye başladım. Kitabı okurken her şeye dikkat etmem, her şeyi elekten geçirmem ve her şeyi bilmem gerekiyor gibi bir algıya kapılmıştım. Bu durum ise beni bayağı korkutmuştu. Okumaya devam ederken bu kitabın benim için çok önemli bir kaynak olduğunun farkında olarak ilerlemeye ve sindire sindire okumaya çalıştım. Bu yüzden önemli gördüğüm yerleri tekrar tekrar okudum. İlk başlarda oldukça akıcı ilerlediğini düşünüyordum ama bir ara kitaptan sıkılmaya başladığımı söylemeden edemeyeceğim. Çünkü araştırma kitabı çok okuduğum söylenemez. Tez çalışmasına başladığımda bu kitap benim için büyük bir öneme sahip olacak gibi duruyor. Umarım tekrar okuduğumda daha istekli ve kopmadan devam edebilirim.