Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kitapzede

duvar diplerine çömelmiş kadınlar açmışlar çiçeklenmiş yaralarını anla nasıl gelinir bunca yollar bunun için arıyorum yağmuru en çok seveni ölmeden konuşalım burası dört yol ağzı asgari birkaç kelime göreceğim gelmiş seni anla ki ne kadar büyük bir imtihandır durdurulmak giderken
Reklam
SESLENİŞ Şiir yazıyorum ilaç yazar gibi Uzayıp kısalan günlere, senin barbarlığına Her ayrılığa bir son her kedere bir nar lekesi Böylece eskimez bir aşk bırakıyorum avuçlarına Boynumdaki emanet atkı, bir akşamüstü Bütün sayıklamalarında şehrin Üstümde ince bir çisenti, sonrasında sessizlik Sonrasında sessizlik ve kırılan şeylerin gürültüsü Kaç zaman oldu duymadın güzle, duymadın tanla Gidişimi, kuşlarla mevsim geçişlerinde Bir odadaydık dünya o odada, bırakmasan ellerimi Bulmasan kendine yeni evler ve savaş ortasında bir gemi Arada bir nasılsın diyen ses Fincanda soğuyan kahve, daldaki zerdali Sorduğum adres beş kere döndüğüm köşe Nereye akıyor denizde dalga ve çocuk sesleri.
“Artık benim onurum Çamurlara batarak, Kendini aşınmaktan Güç bela koruyacak. Kirletecek çaresiz Taammüden kendini; Çarşı pazar gün boyu Kentleri dolaşarak. Artık benim onurum Eğri pervazında, Ahşap bir kapı gibi Gıcırdayıp duracak.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Üstünde ne yaşanırsa yaşansın, dünya her zaman güzel.”
“İyilik, ikiliğin yerinedir, onun ortadan kalkmasıdır harfi harfine.”
Reklam
“Avarenin selamı sabaha, doğan güne, uykulu aya, mavi suya, serin yeşile, huysuz rüzgâra..”
“Özgür olmak bağlanmamış olmak veya bağlayıcı olmamak anlamına gelmez. Bağlarını koparmak ve iliştirilmişlikten çıkmak değil, içerilmek ve iliştirilmek özgürleştirir. Tam bir ilişiksizlik kaygı ve huzursuzluğa yol açar. “Özgür”, “barış” veya “huzur” ve “arkadaş” gibi sözcüklerin kökeni fri, “sevmek” anlamına gelir. Dolayısıyla “özgür”ün esas anlamı “arkadaşlara veya sevilen insanlara bağlı olmak”tır. İnsan sevgi ve arkadaşlık ilişkilerinde kendini özgür hisseder. Bizi özgür kılan şey bağların yokluğu değil, bağlı olmaktır. “
Sayfa 42
“Zaman bir hedefe doğru ilerlediği sürece anlamlıdır.”
“Zamanın efendisi Tanrı değil özgür insandır artık. Fırlatılmışlığından kurtulmuş, gelmekte olanı tasarlamaktadır. Ama Tanrı’dan insana bu rejim değişiminin de sonuçları vardır. Zamanın dengesini bozar çünkü Tanrı egemen düzene bir nihailik veren, ona sonsuz hakikatin damgasını vuran mercidir. Tanrı kalıcı bir şimdiyi temsil eder. Rejim değişimiyle birlikte, zaman değişime karşı direnç geliştiren bu dayanağı kaybeder.”
Sayfa 27
Reklam
“Zamanı anlamlı kılan şey Aynının sonsuz tekerrürü değil, değişim olasılığıdır. Her şey ya ilerleme ya çökme anlamına gelen bir süreç teşkil eder. Tarihsel zaman, yöneltildiği ölçüde bir anlamlılığı açığa çıkarır. Zaman hattının belli bir istikameti, bir sentaksı vardır.”
Sayfa 24
“Zaman düzendir. Zaman adalettir. Bir insan şeylerin yerini kendi başına değiştirdiğinde suç işlemiş olur. Zaman bu suçun kefaretini ödetir. Böylece ebedi düzeni tekrar tesis eder. Zaman adildir. “
Sayfa 23
“Zamanın sonsuzluğu karşısında, kısacık insan yaşamı bir hiçtir. Ölüm, yaşamı uygunsuz zamanda sonlandıran bir dış güçtür.”
Sayfa 18
“İçi boş sürem eklemlenmemiş, yöneltilmemiş zamandır. Ne anlamlı bir önceye ve sonraya ne de anılara ve beklentilere yer vardır”
Sayfa 17
“Diyalektiğin itici gücü, bir halihazırda ile henüz-değil arasındaki, olmuş-olan ile gelecek arasındaki zamansal gerilim sonucunda oluşur. Diyalektik bir süreçte şimdiki zaman gerilimle yüklüdür ama günümüzün şimdiki zamanı gerilimden yoksundur.”
803 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.