Sevgi, aşk, özlenmek, bunlar talep edilmez. Sen talep ettiğin için değil, birileri vermek istediği için alırsın alacağın varsa. Kalbin arz-talep dengesi piyasadakilerine benzemiyor.
İhtiyacım vardı gelmedin, ağlıyordum haberin olmadı olsa da azarladın, kalbim kırıldı dedim "Napim, takıntılısın" dedin... Şimdi sen çal kapıları ben o evde yanıyorum.
29 yaşında int*h*r eden Nilgün Marmara'dan şöyle bir alıntı
"Keşke benimde karşımda her zorluğa rağmen dimdik duran ve beni sevebilen biri olsaydı. İnsan tek başına dağ olamıyor bazen."
Dün gece ufacık bir çiçek solmuş
Bugün yeniden güneş doğmuş
Bak burada küçük bir kız ölmüş
Ruhu büyüyüp kadın olmuş
.
Kimse yeni yara açamaz artık
Çok canım yandı acımaz artık
Bugün düşerse yarın kalkar
Bu kız kendine acımaz artık
Sonra çıkıyorsun dışarı, bakıyorsun güneş hala tepede Yıllardır kurduğun cümleyi, bilmem kaçıncı kez yeniden kuruyorsun.
" Ne yapalım, kısmet değilmiş”
Biri öldüğünde ölene mi üzülüyoruz kalana mı? “Daha yaşayacakları vardı” diyen de var “Ben onsuz nasıl yaşarım” diyen de.
Galiba esas mesele ölüm değil, ayrılık...