Korhan Arslan

Korhan Arslan
@Korhan_Arslan
İlk taşı hiç hata yapmamış, kafası karışmamış ya da hayal kurmamış olan atsın
Edebiyat Öğretmeni
Bursa
211 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Uğurlar olsun Edip Cansever
Ki biz öldük diye yapılır bütün işlemler arkamızdan Susarız, katlanırız Uçsuz bucaksız rengini alırız bir daha hiç konuşmamanın Sorularımız ancak kalır, sıkıntılarımız.
Edip Cansever
Edip Cansever
Reklam
kırları dolaşsaydın ateşli semtler yerine: yoktur rüyadan başka randevu uzakta uyuyabilirsen eğer kalbinin gürültüsünden...
Haydar Ergülen
Haydar Ergülen
Şu anda günün tanıklığında Güneşin gürültüsü diyorum adınıza O çamurlar ki kuruyup çatlayacak Parça parça dökülüp üstünüzden Korkular gibi karışacak toprağa Ve mermerler ki kalacak Yine denizlerle gökyüzünün arasında Yine dimdik ve ayakta Gülümseyen şafaklarla parlayacak Ve gelincik yüzlü bir dünyada Çocuklar doğacak aydınlığınızda Adınıza

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir akşam tek başınıza Bir otele giderseniz İçinizde yaralı bir aşkla, Ucuz bir otele ama temiz;   Kıymetli eşyanızı Müdüriyete teslim ediniz
Metin Altıok
Metin Altıok
Bir Acıya Kiracı
Bir Acıya Kiracı
Sevmeye başlayınca birini Kendimi yıkıp yeniden kurarım Çünkü bu yeni bir aşktır Ve temeldeki yerini mutlaka alacaktır.   Yabancılar için inşaata girmek Tehlikeli ve yasaktır
Metin Altıok
Metin Altıok
Reklam
Selam olsun Allende
duyulur ardında bıraktığı hayallerin gürültüsü sinsi bir deprem gibi camları titretmesinden masasına gelip gittiği açıkça anlaşılır daktilosu çalışmasa da şeridinin eskimesinden durduğu yerde patlaması mürekkep hokkalarının ömrünce biriktirdiği sosyalist öfkesinden ne kadar yok etse ölüm vuruşu göklerde yankılanan kocaman bir yürek kalır Şili'nin Allende'sinden
Seni, bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara, Akan yıldıza, Bir kibrit çöpüne varana, Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne
Ahmed Arif
Ahmed Arif
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar Eskittim
Sus, kimseler duymasın, Duymasın, ölürüm ha. Aymışam yarı gece, Seni bulmuşam sonra. Seni, kaburgamın altın parçası. Seni, dişlerinde elma kokusu. Bir daha hangi ana doğurur bizi?
Ahmed Arif
Ahmed Arif
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar Eskittim
Rüya, bütün çektiğimiz. Rüya kahrım, rüya zindan. Nasıl da yılları buldu, Bir mısra boyu maceram... Bilmezler nasıl aradık birbirimizi, Bilmezler nasıl sevdik, iki yitik hasret, İki parça can
Ahmed Arif
Ahmed Arif
Denizin en az yeri bir köpüğü başlatıyor Yürüyorum kumların çakıllarin yanı sıra Yüreğimde bir sancı keskin bir akasya kokusundan Avuçlarımda bir yanma Büyüyen bir ürpertiyim sanki, kayıp gidiyorum üstünde sabahın Oldu olacak Eğilip bir taş alıyorum yerden, fırlatıyorum denize Ufacık bir gülüş geçiyor suyun üzerinden Bir çocuğun gülüşü gibi Aşkların, nice aşklarin ayrılık günü gibi Bir sokağın ucunda kaybolup solan Daha çok solan, aşkların solgunluğu suyun üzerinde Korularda yoğun bir erguvan sisi. -Edip Cansever-
Reklam
Öyle büyük umutlarım olmadı benim, büyük düşlerim, özlemlerim, büyük beklentilerim olmadı. Koşullarım beni oluşturdu ben acılarımı buldum. Herkes gibi yaşasaydım eğer, yaşamı onlar gibi görebilseydim çarşılar yeterdi avutmaya beni. Bir gömlek, bir ayakkabı, bir elbise; bir yemek lokantalarda; televizyon, halı, masa ve daha nice eşya yeterdi yalnızlığı örtmeye, kendimi göstermeye, varolmaya, 'dar çevre yitikleri'nde önem kazanmaya... -Şükrü Erbaş-
Büyülendim ama büyüyemedim Aklım ermedi aynalara ve suya Yüzümü gösterip kalbimi neden Sakladıklarını öğrenemedim Şaşkınım, cahilim ben bu dünyada Ahmet Telli