İkigai, japonların uzun ve mutlu yaşam sırrı kitabı bir süredir okumak istediğim bir kitaptı. Severek okudum kitabı. Kitapta uzun yaşamanın sırrı olarak ikigai: hayat amacı edinmeden bahsedilmektedir. Bunun yanında beslenme, egzersiz ve güçlü sosyal bağlar oluşturmaya da değinilmektedir. İkigai insanın içindeki derinliklerde saklı ve onu bulmak sabırlı bi arayış gerektirmektedir. Stresi azaltmadan,aktif bir yaşam sürmeden, duyguları kabul edip onları kontrol altına almaktan bahsediliyor kitapta. Günlük hayattaki eylemlerimizde akışa kapılmak iyi bir durumdur. Büyük bir hedefle karşı karşıya kaldığınızda onu parçalara ayırıp tek tek üstüne gitmeyi deneyin der. Günlük geleneklerden zevk alın. Beden ve beyni meşgul edin. Mululuğun sonuçta değil süreçte olduğunu unutmayın.
“Ne kanatlarınızı kapatın kapılardan geçebilmek için, ne de boynunuzu bükün tavana çarpmamak için, ne de nefes almaktan korkun duvarları kırıp dökmemek için.
Mesken tutmayın ölülerin içinde yaşaması için yapılmış o tabutları!
Ne kadar muhteşem ve ihtişamlı olursa olsun, ne sırlarınızı tutsun evleriniz ne de arzularınıza mani olsun!
Zira içinizdeki sınırsızlığın yeri gökyüzüdür; kapısı sabah sisi, pencereleri gecenin sesi ve sessizliği olan gökyüzü.”
“...kainattan dergahı ilahiye yükselen ancak dua ve münacattır; ve kula düşen, daire-i esbabda kavli,hali, fiili, istidadı ve ihtiyacı ile O’na dua etmektir.”
Peygamberin bir günü, Metin Karabaşoğlu’nun okuduğum 3. kitabıydı. Hepsini severek okudum. Peygamberimizin herhangi bir günde nasıl yaşadığına değinilmiş kitapta.
Beni en çok etkileyen kısmı ise “Peygamberin bir gününde dua” adlı bölümdü. İnsanın kendini eksik hissettiği konularla ilgili bölümlerin, diğer bölümlere oranla okuyan üzerinde daha fazla etki bıraktığına inanmaktayım. Okuduğum bir önceki Metin Karabaşoğlu kitabında da infak konusu beni çok etkilemişti mesela.
Kitapta okuduklarımızı kavrayıp, hayatımıza uygulamak ümidiyle...