Selin

Nasıl birlikte olduklarını anlayamıyordum ama olmuşlardı. Tanrıya şükürler olsun ki bitmişti. Tanrıya şükür, o artık benimdi.

Sayfa 407 - NoahKitabı okudu

Reklam

Selin

İşte o zaman, nefesi bileğimi ısıtırken ve saçları göğsümü gıdıklarken, "Seni seviyorum, karıcığım." diye fısıldadım.

Sayfa 377 - NoahKitabı okudu

"Ait olduğun yer burası Shay. Burası evin ve biz her zaman istediğin o aileyiz," dedim. Elimi şortundan çıkardım ve eğilip dudaklarımı omzuna işlenen karahindiba tohumlarına bastırdım. Büyüyüp çiçek açacakları bir yerden başka bir şey isteme- yen tohumlar. "Sen buraya ve bana aitsin."

Sayfa 376Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All

Selin

"Neye ihtiyacın var, bebeğim?" Ağzı hareket etmesine rağmen hiç ses çıkarmadı. Bir dakika daha dayanamayacakmış gibi başını sallarken battaniyeyi avuçladı. Ardından, bütün gece dayanabilecek güce sahipmiş gibi kendini bana doğru itti. "Sadece... Beni istemeni istiyorum," diye fısıldadı. "Ben de sana bunu anlatmaya çalışıyordum, karıcığım. İstiyorum. Seni o kadar çok istiyorum ki eğer bunun yarısını görebilsen korkardın."

Sayfa 375 - NoahKitabı okudu

Selin

"Shay, benim duygusallık konusunda bir kayadan farkım yok. Buna cevap verecek yeterlilikte değilim. Sadece şunu söyleyebilirim ki burayı Boston'daki hayatına geri dönüş yolunda uğradığın bir durak olarak düşünmemelisin. Bu geçici olmak zorunda değil." "Ne geçici olmak zorunda değil?" Her şey. Omuzlarımdaki ellerin, evimdeki eşyaların. Kurduğumuz iş. Kurduğumuz aile. Evliliğimiz. Her şeyimiz. "Her şeyi. Hepsini. Ne istersen."

Sayfa 365Kitabı okudu