Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına -dışarı çıktıklarında- dış örtülerini* üzerlerine salmalarını söyle! Bu, onların bilinmesi ve incitilmemesi için uygun olandır. Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
Hocam ben bu âyette en çok cilbabın mahiyetini merek ettim.
Dediğiniz gibi cilbab sadece çarşaf demek değil.
Ferace de cilbab hükmünde, fakat nur süresi 31.ayet ile bağdaştıracak olursak başörtüsü büyük olacak.
Yani omuzların üzerini örtecek.
Çok güzel bir çalışma olmuş hocam. Emeğinize sağlık. O zaman şal, yazma, eşarp hepsi başörtüsü görevini yapıyor.
Cilbab için de vücut hatlarını belli etmeyen giydi diyebiliriz.
Selamun Aleyküm Ehli 1K
5 kişiye aşağıda belirttiğim kitaplardan 1 adet hediye etmek istiyorum.
Çekilişe katılım için Ayet ya da Hadis-i Şerif yazarak istediğiniz kitabı yorumda yazmanızı rica ediyorum
Bu vesile ile dualarınıza talibim. Dua ederseniz memnun olurum
Perşembe 21.00 açıklarım İnsaAllah
Fikir ve önerilerinizi özelden yazabilirsiniz
“Görmekle aşk arasına atılan sırça merdivenlerin insana yaslandığı sır âleminden sesleniyor bizlere Âşık Veysel.
Sazının bağrına yaslandığı umutla, tezenesinin gölgesinde kuruttuğu baharla, binbir türlü çiçeğin adıyla sesleniyor bize.
O ses yüreğimizin toprağında filizleniyor. Kimi zaman bir Lâle olup boynumuzu büküyor yârdan ayrı. Kimi zaman da sarp kayalarda gizlenen Nevruz’un gök gözlerinde seyrediyoruz âlemi. Görmediği yerde bakmayı öğretiyor aslında bize Veysel. Bir çiçeğin sevdasına bakmayı; bir çiçekle solan gözlerin, binbir çiçekle dünyaya açılmasını öğretiyor.
Der ki Veysel;
‘Ben, Kör Veysel, diye seslendiğiniz, ancak sizin görür sandığınız aydınlık dünyayı, karanlık dünyamdan sizden daha gerçekçi, daha güzel görenim. Siz, beton direkler çakıp, canını yakarken toprak ananın, ben tırnağımla olur da canını incitirim, diye bir dostu okşar gibi dokunuyorum toprağa. Sizde bir çift göz var, bende ise bir gönül. Aramızdaki fark bu sadece…”