Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nesrin A.

201 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Büyülendim en baştan, afalladım sözcük seçimi karşısında... Bu olayı anlayamıyorum, aynı kelimelerin kullanımları üç beş noktalamayla, söz dizilimiyle nasıl bu hale gelebiliyor... Serdar Ortaç'ın bir zamanlar dediği 'Topu topuna 7 nota var kaç ayrı beste yapılabilir ki?' şaşkınlığı içerisindeyim. Gerçi benimki güzelleme onunki farklıydı ya neyse.
Yürekteki Hayvan
Yürekteki HayvanHerta Müller · Telos Yayıncılık · 1997153 okunma
Reklam
173 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Adam yazıyor: " Üzerinde yaşayanların hepsinin güldükleri, gülüştükleri bir dünyaya içimde sonsuz bir özlem var. Ömrümü kendi gücümce böyle bir işe harcamaktan sevinç duyuyorum." Okuyan cevap veriyor: "Siz yazık olmuş bir zekasınız, Rusya mandası olmak istiyorsunuz." Adam düşünüyor: "Ne de olsa şairdir, sanatçıdır, halden
Bir Sürgünün Anıları
Bir Sürgünün AnılarıAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 20171,283 okunma
2017 syf.
9/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Kitabın kapağını kapattım taş oturdu şurama... Muhteşem. Alt başlığı 'bir ailenin çöküşü' olmasına rağmen, çöküş kelimesinin bu kadar derin, incelikli, insanın kanına nüfuz eden bir anlamı olduğunu düşünmezdim. 'Her medeniyet çöküş sebeplerini kendi içinde taşır.' diyen Cemil Meriç biliyor, sadece medeniyetler değil, aileler, bireyler de bu
Buddenbrooklar
BuddenbrooklarThomas Mann · Can Yayınları · 20151,480 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
72 syf.
6/10 puan verdi
2005 Nobel ödüllü Harold Pinter, çağdaş İngiliz tiyatrosunun önemli temsilcilerinden biri. Kafkaesk benzetmesi gibi, eleştirmenlerce 'pinteresque' sözcüğüyle tanımlanmış, kasvetli, sessizlik, suskunluk dolu ve karakterlerin daima endişe altındaymış gibi davranışlarının bulunduğu özgün oyunları ve tarzı. Yahudi asıllı olduğundan İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında sürekli karamsarlık ve soyutlanmışlıktan nasibini almış ve oyunlarına da yansıtmış. Soğuk Savaş Dönemi'nden sonra siyasallaşarak kendini insan haklarının korunmasına adamış. Türkiye'ye 1985 yılında gelmiş ve 80 darbesinden sonraki olaylar hakkında duydukları ile dehşete düşmesinden ötürü tavırları ile basınımızı meşgul etmiş. Öyle ki hakkında 'yediler, içtiler, zehir kustular' diye manşet atılmış. 'Kutlama' yazdığı son eseri. Kısa cümleler, hakaretler, müstehcen ifadelerle bezeli alışık olmadığım bir tarz. Ama yazara göre "müstehcen gerçekleri, müstehcen kelimelerle yazıya dökmek, ifade etmek hiçbir zaman müstehcenlik değildir." Yıldönümü kutlayan bir çiftin, lüks bir restorandaki bir saati absürdlüğün sınırlarında anlatılmış. Açıkçası diğer oyunlarını da merak ettim tuhaf bir tarzı var. Türkiye'de temsil edilen oyunları da pek tutulmamış, hatta çevirmenin notuna göre bir performansının bitişini seyirciler anlamadığı için perde kapana kadar alkışlamamışlar. Bende de aynı etkiyi uyandırdı.
Kutlama
KutlamaHarold Pinter · Mitos Boyut Yayınları · 201124 okunma
536 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Ankara'dan Samsun'a giderken doğuya mı gidersiniz yoksa batıya mı? İyi okullardan mezun, KPSS'den derecelerle gelmiş insanların doğru cevabı bilmesini bekler misiniz? Uçaktayken yolcular farketmese de seviyeler önemlidir, karşılıklı rotalarda kendiliğinden önlem olarak aynı irtifada olmaması gerekir ve uçağın yönü büyük önem arz eder. Doğulu mu
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,4bin okunma
Reklam
140 syf.
6/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Oedipus'un efsanesini biliyorsunuzdur. Kral Laios'a kahinin biri eğer oğulları olursa bu çocuğun babasını öldürüp annesiyle evleneceğini bildirir. Olacaklardan korkan kral, o sırada hamile olan eşini de ikna edip, doğan erkek çocuklarının topuğunu şişledikten sonra dağa götürüp ölüme bırakmaları karşılığında bir çobana teslim ediyor. Tabii ki çoban kıyamayıp başka bir aileye verir ve çocuğa 'şiş ayak' anlamına gelen ismini koyar yeni ailesi. Gel zaman git zaman çocuk büyür, kehaneti öğrenir ve gerçekleşmemesi için uzaklara gitmeye karar verir. Yolda dar bir geçitten geçerken küstah bir arabalıyı sinirlenip öldürür. Geldiği şehire de musallat olan canavarı alt edip kraliçenin kocası vefat ettiğinden evlenirler ve çocukları olur. Böylece kehanet gerçekleşmiş olur. Bu efsane dikkatinizi çekiyorsa benzer bir Aziz Julien hadisesi var hristiyan ögelerle bezenmiş. Sürpriz sonlu. Tarihten ve dinden beslenen ermişlerle, azizlerle, gariplerle ilgili üç hikayesi var Flaubert'in bu kitabında. Fantastik dini diye bir tür varsa dahil edelim. Siteyi saran Anna Karenina rüzgarında ihmal edilen Madame Bovary'nin yazarını tanıma mahiyetinde okumak isterseniz göz atılabilir.
Üç Öykü
Üç ÖyküGustave Flaubert · Can Yayınları · 2018610 okunma
552 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Saçlarımı 'kaskatı ve kendi başına duran, mükemmelliğiyle bir yabanarısı kovanına benzeyen bir topuz' halinde toplamışım, kulağımda inci küpelerimle. Dile kolay yüzyılın romancılarından birinin kapısı önündeyim. Böyle insanı büyüleyen, hapseden, on kere okutan cümleleri yazan adamın karşısında ne yapılır? Ama ondan sonrası karanlık. Kapının
Niteliksiz Adam 1
Niteliksiz Adam 1Robert Musil · Yapı Kredi Yayınları · 20191,064 okunma
312 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
ÖLMEDEN ÖNCE OKUMANIZ GEREKEN 1001 KİTAPTAN BİRİ 4 5 ay önce 2 cücem ve eşimle birlikte Ukrayna'ya gittik, Kiev'e. Türklerin yoğun olarak tatile geldiği, kültürel olarak (!) faydalandığı bir şehir. Öyle ki, yoğun bir şekilde ırkdaşımızla karşılaştığımız barlar bölgesine akşamın geç, geceninse erken bir vakti gidip (tabii ki çocuklarla) meydanın
Her Şey Aydınlandı
Her Şey AydınlandıJonathan Safran Foer · Siren Yayınları · 2012183 okunma
68 syf.
8/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
20. yüzyılın 3 büyük romancısı kim olarak görülüyor otoritelerce, benim gibi bilmeyenlerdenseniz yazayım. Başyapıtı Niteliksiz Adam ile Musil, Ulysses ile James Joyce ve Kayıp Zamanın İzinde adlı dev eseriyle Marcel Proust. Ahmaklık Üzerine Musil'in 1937'de Viyana'da yaptığı konferans metni. Ahmaklık ve ahmak olmak kavramlarına örneklerle ışık
Ahmaklık Üzerine
Ahmaklık ÜzerineRobert Musil · Kırmızı Kedi Yayınları · 2017795 okunma
565 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Körleşme nedir? * Körleşme dünyayı beynini ele geçiren düşüncelerle, kuruntularla, küçük hesaplarla; yudumladığın hayatın sende bıraktığı tortularla, acılarla filtreler arkasından görmektir. Gördüğün, senin beyninin optik yansımaları yorumlama biçimidir. Yanlış anlamalara gebeliktir. * Körleşme gördüğünü sandığın kişiyi, nesneyi, olayı tek bir
Körleşme
KörleşmeElias Canetti · Sel Yayıncılık · 20213,563 okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Cemal Süreya'nın kaleminden Sezai Karakoç:  "Çok daha yetenekli bir Mehmet Akif'in tinsel görüntüsüyle adamakıllı dürüst bir Necip Fazıl'ınkini iç içe geçirin, yaklaşık bir Sezai Karakoç fotoğrafı elde edebilirsiniz. (...) Öyle bir Müslüman ki Marx da bilir, Nietzsche de bilir. Rimbaud da bilir. Salvador Dali de sever. Nâzım da okur... “  Tek bir kitabını okuyarak bu sonuca varmam yanlış mıdır bilmem ama şu andan itibaren benim aklımda nazik, beyefendi, bilgili, doğu ve batı ilmine haiz, hakikate düşkün, İslamiyetin dirilişine inanmış, birleştirici bir şair Sezai Karakoç var. Saldırmayan, üslubunun tatlılığıyla, yumuşaklığıyla inandığı değerlerin başka bir pencereden anlaşılmasını sağlayan çok değerli bir yazar olarak kaydettim hafızama. Bu kitabı medeniyetin peyda oluşunu, yok oluşunu, yeniden doğuşunu, devleti, adaleti, yitirilip aranan cenneti sembollerle, işaretlerle, mecazlarla peygamberlerin hikayeleri ışığında yorumlayan şiirsel metinlerden oluşuyor. Düzyazı ile şiir arasında bir form varsa o isimle anılabilir. Çok keyif alarak okudum.
Yitik Cennet
Yitik CennetSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20219,1bin okunma
230 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Bence Bulgakov 'sistem eleştiricisi' etiketinin altında küçültülmüş bir edebi kişilik. Yasaklanmış kitapları uzun bir süre basılamamış, tamam, para kazanabilmek için gazetelerde hikayecikler yazmış editörün isteği doğrultusunda, o da tamam ama niye ille de bu yönünü öne çıkarıyoruz? Niye biz insanoğlulları illa bir kalıp kullanma sevdalıyız? Yazar işte. Rus edebiyatında Gogol'la birlikte anılan, yazdığını okutan, kalemi kuvvetli, gözlemi kuvvetli, yer yer gülümseten, araştırmaya, empati yapmaya sevk eden okunulası bir yazar. Bir Delinin Hikayesi döneminin aynası bir kitap ya da 'izlenilebilecek' bir kitap da denilebilir. Bulgakov yaşanılan ne varsa kendi algı kapısından bizi içeri davet ediyor. Zenginlikten 'kamulaştırma' sonucu fakirliğe adım atan insanlar; konut eksikliğinin ( ki insanlar tek odada yaşamaktan ve komünal binada ortak bir tuvaleti, mutfağı kullanmaktan bıkmış ama o bile lüks bulunamıyor.) yol açtığı barınamayan, barınma için evraklara, özel imzalara ihtiyaç duyan biçareler; savaşın karanlık yüzünde kendini, aklını kaybeden deliler ve yazarın kendisi kitabın ana eksenini oluşturuyor. Keyifle okunulabilecek bir dönem kitabı. Ve Verita Yayınevi çevirmeni ile birlikte çok güzel bir iş çıkarmış, dipnotlar muhteşem.
Bir Delinin Hikayesi
Bir Delinin HikayesiMihail Bulgakov · Verita Yayıncılık · 201719 okunma
136 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Rus kozmonot Yuri Gagarin 1965 yılında uzaya giden ilk insan unvanını alarak tarihe geçmişti. ABD'li astronot Neil Armstrong da 1969'da Ay'a ayak basan ilk insan. Tabii bununla ilgili komplo teorileri var bundan bahsetmek gereksiz şu anda. Rusya ve Amerika iki süper güç olarak her alanda yarışırken bilim de bundan nasibini almamış olamaz. 1928 yılında geçen hikayemizde de dahi bir adamın buluşunun devlet eliyle güç göstergesi olarak kullanılmasının yarattığı tahribatlar bize sunuluyor. Feynman der ki: 'Bilimin en belirgin özelliği, uygulanışı sayesinde kişinin bir şeyler yapabilme gücüne sahip olmasıdır. Sonucun iyi ya da kötü olacağı nasıl kullanıldığına bağlı olsa da, gücün kendisi değerlidir.' Harap edici, tahrip edici, öldürücü sonuçlara sebep olan eylemlerden bilim insanı birinci dereceden suçlu ilan edilebilir mi? Cevabı net aslında, ama 'kalabalıklara' anlatamıyorsun işte. Böyle ciddi ciddi yazdığıma bakmayın, abartılı gayriciddi bir anlatım kullanılmış hiciv sanatından ötürü sanırım. Esprili bir dili var deniyor ama ben bu kitapta bulamadım diyelim. 'Kızıl hükümet'ten dolayıdır ki, her şeyin müsebbibi buluş olan kızıl ışından itibaren bir çok ayrıntı kızıl. Gözümüze sokulmuş resmen. Orijini bakımından Sovyet eleştirisi olsa da ben çoğu devletin ve yurttaşlarının aynı sorunları olduğundan eminim. Ben bu kitapla başlamanın iyi olacağını düşünmüyorum ama Bulgakov'a. Ayrıca İş Bankası Kültür Yayınları baskısı da noktalama işaretleri bakımından çok yorucuydu, diyalogların fazla olması sebebiyle kesme işaretlerinin çok kullanılması okuma zevkini azaltıyor.
Ölümcül Yumurtalar
Ölümcül YumurtalarMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,726 okunma
126 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kişileri en çok kullandığı kelimelerle tanımlamak nasıl bir olgudur acaba. Benim kelimem 'güzel' sanırım. Kızıma hep 'Ne güzelsin' diyorum. Annemin yemeklerinin güzelliğini, hava durumunun güzelliğini, siz okuyucuların incelemelerinin güzelliğini, yaşamanın güzelliğini başka nasıl anlatırım ki? Tezer Özlü' nün kelimeleri ne peki: acı ve gitmek. Üstüne basa basa büyük harflerle ille de gitmek. Ve acı, yoğun acı. Gidebiliyor mu peki o istasyon duraklarından sayısız bindiği trenlerle, her gün farklı bir şehire, her an farklı bir otele? Kendinden kaçabilir mi ki insan, gidemiyor işte. Dönme dolaba binmiş gibi. Zirvelere çıkıyor, derinliklerde kalıyor dere tepe düz gidiyor ama gidemiyor işte, yaşamın ucuna yaklaşayım diye, sınırları zorlayayım diye diye hepimizi koyu bir yalnızlığa sürüklüyor. Hatta hala diyor ki '"Belki yaşam benim sandığımdan daha acı." Pavese demiş ki "Gövdemizin işleyişindeki incelikleri ancak bir hastalık sonucu anlayabiliriz. Aklımızın ve ruhumuzun işleyişini de dengemizi yitirdiğimiz zaman." Tezer Özlü de akıl hastanesinde kaldığında ruhumuzun işleyişini anlamış sanırım. Toplumun akılla bağdaşmayan düzende olduğuna, yemek yemenin bile yük olduğu bedeninde ruhunun hapsolmuşluğuna, bir yere ait olmamanın insan özgürlüğü için şart olduğuna inanıyor. Kafka'nın, Svevo'nun, Pavese' nin hayatının peşinde, bir intiharın izinde, kısa, derin anlamlı cümleler eşliğinde bir varoluş sorgulaması. En yakınları edebiyat dünyasından olan, içine sığmayan, dolan taşan bir kadın. Ben anlayamıyorum, okuyorum okuyorum da bu intihar özlemini kavrayamıyorum, bu da benim eksikliğim olsun.
Yaşamın Ucuna Yolculuk
Yaşamın Ucuna YolculukTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 202112,1bin okunma
117 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Richard Feynman Nobel ödüllü, esprili, enstrüman çalan, resim yapan, bilimin üstünlüğünü savunan, fiziğe katkısı muazzam olan ünlü bir bilim adamı.1988'de vefat etmiş. Einstein kadar popülariteyi hak eden bir dahi, ustalar ustası. Bu kitabı 1963'te üniversitede düzenlediği bilim, politika, din ve zamanının siyaseti (daha çok Rusya ve Amerika
Her Şeyin Anlamı
Her Şeyin AnlamıRichard P. Feynman · Evrim Yayınevi · 1999389 okunma
71 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.