Eğer, ilim diplomalara, mevkie, makama, rütbeye ve kıyafete esirse, elbette ki, ben o zaman âlim değil, cahilim. Yoook, ilim, okuyanların, öğrenenlerin malı ise bana hayret etmen, hayrete değer.
Her şey rütbe ve makam için yapılıyordu. Din için ,vatan için iş yapan da yaptıran da yoktu. Hal böyle olunca, astlarda kaçmak, çalışmamak, karışmamak prensipti.
Tasarruf eden din düşmanlarını muhtaç olmaz ve gidip bunların emrinde çalışmaz! Hemm şimdi İslam alemin maddi ve manevi yardıma muhtaç! Cimri zenginleri versin diye beklemektense Müslüman olarak, bizim vermemiz daha iyi ve lüzumludur. İsraf ise bir nevi şükürsüzlüktür.